Gülmek, her hastalığın devasıdır
Gülmeyi seven, neşeli olan, her şeyi kafaya takmayan insanlar kolay kolay hasta olmazlar.
Gülme komşuna, gelir başına
Birinin başına gelen kötü bir durum, gün olur senin de başına gelebilir. Başına gelen felâkete başkalarının gülmesi seni nasıl incitirse, senin başkalarının kötü hâline gülmen de onları incitir. O hâlde birilerinin başına gelen kötü durumdan ötürü, onlarla sakın alay etme.
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez
Aile fertleri birbirine kan ve akrabalık bağlarıyla bağlıdırlar. Onlar bir vücudun azaları gibidirler. Dolayısıyla ailenin bir ferdine gelen zarar, bütün aile fertlerine gelmiş gibidir. Hemen hepsi de aynı ölçüde üzüntü çekerler.
Balık demiş ki; etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin
Avcılara av olan balığın böyle beddua ettiğine inanılır. Bu inanış, balık etinin lezzetine doyum olmamasından ve balık avcılarının hep geçim sıkıntısı çeken kişiler olmasından kaynaklanmaktadır.
Her ağlamanın bir gülmesi vardır
Hayatın akışında hiçbir durum olduğu gibi kalmaz. Bu akış içinde olumlu ve olumsuz türlü olaylar yaşanır. Bu bakımdan işleri bozulan, sıkıntıya düşen, başarısız olan, zorlukla karşılaşan kimse üzülmemeli; durumunun devamlı olmadığını bilmeli, sevinç ve mutluluk yaşamak için her zaman umutlu olmalıdır.
Her ağlamanın bir gülmesi, her yokuşun bir inişi vardır
Hayatta insanları mutsuz edecek olaylar olabildiği gibi, bu mutsuzluğun sonunda onları mutlu edecek olaylar da vardır.
Gök ağlamayınca yer gülmez
Yağmur yağmazsa kuraklık olur ve doğada bir şey yetişmez.
Gülme bana, gülerler sana
Zor duruma düşen biriyle dalga geçer alay edersen, aynı şeyin senin de başına gelebileceğini unutma.
Ölü evinde ağlamayı, düğün evinde gülmeyi bilmeli
Her insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir. Yoksa yadırganır, dışlanır.
Ağlatan gülmez
Başkalarına zulmeden, sıkıntı veren, çile çektiren kimselerin kötülükleri karşılıksız kalmaz; İlâhî adaletin sonucu günün birinde bu dünyada ya da öteki dünyada kendisine döner, yaptıklarının cezasını mutlaka çeker, o da ağlar.
Sizde yiyip içelim, bizde gülüp oynayalım
Çevresindeki insanların sırtından geçinmeyi seven, sorumluluk üstlenmekten kaçan, cimri ve bencil kişiler masraf ve zahmet olur diye misafir ağırlamaktan kaçınırlar.
Görmemiş görmüş, gülmeden ölmüş
Görgüsüz kişi, gün gelir, beklemediği yüksek bir duruma ulaşabilir. Ancak o zaman sevincinden ne yapacağını bilemez, şaşırıp kalır.
Ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli
Her insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir. Yoksa yadırganır, dışlanır.
Her yüzü gülümseyeni dost sanmayın
Bazı insanlar çıkarları için, gerçek yüzlerini gizleyip sahte bir kişiliğe bürünebilir, rol yapabilirler. Bu nedenle insanlara iyi davranan, güler yüz gösteren herkesi dost olarak düşünmemek gerekir. Gerçek dost yüze gülen değil; kötü gününde yanında olan, senin için çekinmeden fedakârlık yapandır.
Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim
Bazı insanlar hep kendi çıkarlarını düşünürler ve başkalarının sırtından geçinmeye, onları sömürmeye çalışırlar. Kendisinden bir şey vermezken karşı taraftan sürekli bir şeyler bekler.
Yaya, atlıya gülmese çatlar
Elinde imkanı olmayan kişi, imkanı olan kişiyi kıskanıp eksikliğini karşı taraftaki kişiyle alay ederek kapatmaya çalışabilir.
Gülmek, her hastalığın devasıdır
Gülmeyi seven, neşeli olan, her şeyi kafaya takmayan insanlar kolay kolay hasta olmazlar.
Size varalım, yiyip içelim; bize varalım, gülüp oynayalım
Çevresindeki insanların sırtından geçinmeyi seven, sorumluluk üstlenmekten kaçan, cimri ve bencil kişiler masraf ve zahmet olur diye misafir ağırlamaktan kaçınırlar.
Gülme beşe, gelir başa
Bir şeyi az diye hor görme, gün gelir ona muhtaç olabilirsin.
Sizde yiyelim içelim, bizde gülüp oynayalım
Çevresindeki insanların sırtından geçinmeyi seven, sorumluluk üstlenmekten kaçan, cimri ve bencil kişiler masraf ve zahmet olur diye misafir ağırlamaktan kaçınırlar.
Dünya gülümser ama yine alın buruşturur, kaş çatar
İnsan dünyada iyi ve güzel şeyler yaşadığında mutlu olur, tebessüm eder. Ancak hayatın akışı içinde üzücü ve kötü olaylarla da yaşayabilir, bu durumda da üzüntü duyar, morali bozulur.
Deli ağlamaz, akıllı gülmez
Akılsız kişiler olayların vahim boyutunu kavrayamadıkları için endişe duymazlar, duygu derinliğine inemezler; akıllı insanlar ise hiçbir olaya kendilerini topyekûn kaptırmazlar, ciddiyetten ödün vermezler.
Açılan solar, ağlayan güler
Hayatta hemen her şey bir değişimin içindedir, olduğu gibi kalmayıp tersine dönebilir, güzel çirkinleşebilir; mutsuz mutlu, yoksul da zengin olabilir.
Bağı ağlayanın yüzü güler
Bağda üzüm dalları budanırsa (budanan yerlerden sıvı damlar) bol ve güzel üzüm elde edilir. Bir işe gereken özen gösterildiğinde olumlu sonuçlar alınır.
Öksüz neden güler? Yanılır da güler
Kimsesi ve destekçisi olmayan, yoksul kişilerin hayatta işleri pek iyi gitmez, yüzleri gülmez. Kendini mutlu edecek bir durum orya çıksa, çok geçmeden bu durumun bir yanlışlık olduğu, onu ilgilendirmediği anlaşılır.
Tatlı dil, güler yüz düşmanın kolunu büker
Herkes tatlı dille söylenen sözlerden etkilenir. Tatlılıkla, gönül okşayarak söylenen söz, azgın düşmanı bile yola getirir. Bu bakımdan insan; okşayıcı, gönül alıcı sözlerle karşısındakinin inadını yok edebilir.Bu durum dostun artmasını da sağlar.
Daha Hanya’yı Konya’yı bilmez, devenin gevişine güler
Bazı cahil insanlar, kendi cahilliklerini yok sayarak başkasının bilgisini küçümseyip alay eder.
Çocuk ile yola gitme, yükün düşerse güler
Çocukla yola çıkarsan senin başına bir şey gelirse bu ona komik gelebilir ve yardım edeceği yerde sana gülebilir. Çünkü çocuklar yaşanan olayların ciddiyetini kavrayacak olgunlukta değildir.
Gülme bana, gülerler sana
Zor duruma düşen biriyle dalga geçer alay edersen, aynı şeyin senin de başına gelebileceğini unutma.
Son gülen iyi güler
Bir konunun üzülecek ve sevinilecek aşamaları sona erdiği zaman sevinilecek durum ağır basmışsa geçmişteki sıkıntılar ve zorluklar unutulur, hep sevinilir.
El elin nesine, gülerek gider yasına
Bir kişinin yaşadığı üzüntü ve acı, başkasının fazla umurunda değildir. O kişi ilgilenir gibi görünse de içinde üzüntü ve acı duymaz, çok davranışı göstermeliktir.
Öksüz güler mi, meğer yanıla
Kimsesi ve destekçisi olmayan, yoksul kişilerin hayatta işleri pek iyi gitmez, yüzleri gülmez. Kendini mutlu edecek bir durum orya çıksa, çok geçmeden bu durumun bir yanlışlık olduğu, onu ilgilendirmediği anlaşılır.
Çocuk ile çıkma yola; düşersen güler, düşerse ağlar
Çocukla yola çıkarsan sana acı veren bir şey ona komik gelebilir ve sana gülebilir. Çünkü çocuklar yaşanan olayların ciddiyetini kavrayacak olgunlukta değildir. Ayrıca kendi canları yandığında da ağlayarak canını sıkabilir.
Avrat gibi düşman olmaz, güler bildirmez; köpek gibi dost olmaz, ulur bildirmez
Bazı kadınlar gerçek niyetlerini belli etmezler, gülerek niyetlerini gizleyebilirler; bazı dostlar da köpek gibidir her şeyi herkese duyurur ancak belli etmezler.
Kadın yüzünden gülen, ömründe bir kere güler
Erkeğe hayatta en büyük mutluluğu bir kadın tattırır ve bu hayatta bir kez tadılır. Bir erkeğin kadın yüzünden gülmesi kolay değildir.
Güler yüzlü sirke satıcısı, ekşi yüzlü bal satıcısından çok kazanır
Ticarette ne sattığınız çok önemli değildir. Güler yüzlü olmak, müşteriye iyi davranmak daima kazandırır.
Yazın çalışan kışın gülüşür
İnsanların rahat ve huzurlu yaşamasında maddi durum çok etkilidir. Maddi imkânı olmayan kişilerin çalışıp para kazanması gerekir. Çalışma zamanında fırsatları değerlendirip kazanç elde eden, birikim yapan kişiler, zorlu hayat şartları karşısında sıkıntı ve zorluk çekmezler. Çalışmanın gerekli olduğu zamanlarda çalışmayıp tembellik eden kişi, sürekli sıkıntı ve zorluklarla karşılaşır.
Balık demiş ki; etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin
Avcılara av olan balığın böyle beddua ettiğine inanılır. Bu inanış, balık etinin lezzetine doyum olmamasından ve balık avcılarının hep geçim sıkıntısı çeken kişiler olmasından kaynaklanmaktadır.
Ağlayanın malı, gülene hayretmez
Birinin malını haksızlık ve zulüm ile elinden alan kişi, o malın hayrını görmek şöyle dursun bir belaya uğrayarak davranışının cezasını çeker. Ayrıca zulüm veya haksızlıkla elde edilen bir malı satın alan da o malın hayrını görmez.