Karakter; bir kişi veya topluluğu ahlâk, duygu, bilgi ve davranış bakımından başkalarından ayıran niteliklerin bütünü, seciye, ıra, kişinin ahlâkî üstünlük ve mükemmelliğini belirleyen özellik, şahsiyet, bir şeyi diğerlerinden ayıran hâkim çizgi, ayırıcı nitelik, özellik, husûsiyet gibi anlamlara gelir. Ayrıca karakter; bir edebî eserde, piyes veya filimde kendine has duygu, düşünce ve davranışlarıyle tanıtılan veya canlandırılan kişilik, tip demektir. İşte karakter kelimesi ile ilgili cümleler.
– İnsan karakteriyle tanınır.
– O kıyafetle ve karakterle şehre, sokağa, insanların arasına fırlasın. (A. H. Tanpınar)
– Bana havâî, hatta uçarı karakterinden umulmayan bir alâka gösterdi. (S. Ayverdi)
– Karakter sâhibi genç bir nesil.
– Hamâset onun karakterinin mayası idi. (E. Göze)
– Devletten her zaman alınmaz ya, sırasında verilir diyen o muhteşem karakter âbidesi Muhsin Çelebi’yi arıyorum. (Kemal Y. Aren)
– Böyle bir karaktersizliği nasıl yapabildin?
– Yıldız’ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir karakteri var. (A. Gündüz)
– Sarıyer, eski devirlerde Kazaklar’ın ve Ruslar’ın hücumlarına karşı bir müdâfaa ve siper mevzii karakterini taşırdı. (S. Ayverdi)
– Bir mîmârî eserin, bir üslûbun karakteri.
– Halbuki oğlu hodgâm, azimsiz, müsrif, tembel, karaktersiz bir serseriydi. (Ö. Seyfeddin)
– Bâzan iktidar, bâzan da para hırsı nice sağlam karakteri dejenere etmiştir. (E. Göze)
– Muayyen fertlerde can ile ruhun birleşme ve ahenginden nasıl bir karakter husule geldiğini aramakla mükelleftir. (Z. Gökalp)
– Benim karakterim çok düzgün olduğu için herkes beni arar ve sorar.
– Pek uysal, tatlı, neşeli karakterine rağmen dostum kavgacıdır. (R. H. Karay)
– İnsan karakterini de gāliba dudaklar çok iyi gösterir. (R. H. Karay)
– Artistin yüzü oynadığı karaktere uygun.
– Olayları, insanları, konuşmaları, tipleri, karakterleri unutmamış, bize kudretle aktarmış, anlatmıştır. (Y. Öztuna)
– Karakterlerine göre, artık ikisi için de dönüş yolları kapanmış bulunuyordu. (R. N. Güntekin)
– Bu romanda bütün karakterler çok güzel ortaya konulmuş.