Nutuk yada nutk; söz, konuşma, kelâm, söz söyleme hassası, söyleme yeteneği, dinleyenleri belli bir düşünce ve duygu etrâfında toplamak ve iknâ etmek maksadıyle bir kalabalığa karşı yapılan güzel ve etkili konuşma, söylev, hitâbe, tarîkat büyüklerinin manzum sözleri gibi anlamlara gelir. İşte nutuk kelimesi ile ilgili cümleler.
– Nutuk atmaya başlayınca, bir bahane uydurup oradan ayrıldım.
– Müdürün aniden sınıfa girip, nutuk atıp çıkması herkesi şaşırttı.
– Vatandaşa nutuk atıp, kendine prim yapmaya çalışıyor.
– Meydanlarda nutuk atıp, milleti gaza getirme peşinde.
– Masanın üstüne bir anarşist çıkar, dehşetli bir nutuk söyler. (P. Safâ)
– Nutuk insana efkârını beyan için îtâ olunmuştur. (A. V. Paşa)
– Fâzıl Bey’in de benim de nutkumuz tutulmuş gibiydi. (R. N. Güntekin)
– Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı. (M. Ş. Esendal)
– Fikrim gibi nutk-ı bî-zebansın / Hüsnün görünür de sen nihansın. (A. Hâmit)
– Öyle de ateşli nutuk atmışsın ki seni Agonya’ya bile çağırmışlar. (T. Buğra)
– Dün verdiğin nutukta çok yanlış konulara temas ettin.
– Adam, nükleer enerjini kötülükleri üzerine bir saatten daha fazla nutuk çekti.
– Bizimkilerin cesâreti, beliğ bir kumandanın nutk-ı âteşîni ile alevlenmiş muvakkat bir şerâre değildir. (C. Şahâbeddin)
– Hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı.
– Sülman emmim hulyâlara dalardı / Kardaşları parmağını yalardı / İsmet dayım güzel zurna çalardı / Nutuk da çekerdi bizim sülâle. (A. Nesîmî)
– İki saat bize nutuk çektikten sonra yağmur yağınca artık sustu.
– Günlerin ıtrı, kuşların nutku. (C. Şahâbeddin)
– Bektâşî şiirleri nutuklar ve nefeslerden ibârettir. Bunlar ekseriyetle hece vezniyle, kısmen de iptidâî bir aruzla vücûda getirilmiş mahsullerdir. (S. N. Ergun)
– Her gün nutuk çekmekten sen de yorulmadın mı?
– Yâni trafik rezâletini bırakır da düzen üzerine kitaplardan, ama geçen yüzyılın kitaplarından aktarma nutuklar çekerler. (T. Buğra)
– Onu hiç kullanamazsan nâdan / Neye vermiş sana nutku Yezdan. (A. Hâmit)
– Nutuk vermek için, kürsüye doğru yürüyordu.
– Onun gibi değerli insanların, nutuk vermesi gerekiyordu.
Hatip ne demek kısaca