Antika; sanat değeri veya târihî kıymeti olan, eski çağlardan kalma, târihi kıymeti veya sanat değeri olan eşyâ gibi anlamlara gelir. Ayrıca antika; eskimiş, modası geçmiş manalarında da gelir. Antika mecaz anlamı ise; kendine has tuhaf, değişik ve acâyip tarafları olan demektir. Antikacı da; antika eşyâ toplayan, alan ve satan kimse demektir. İşte antika kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yer minderinde antikalara gömülü bir gözlüklü adam oturuyordu. (R. H. Karay)
– O antika pabuçları artık giyme.
– Ne antika bluz, yakası, kolu belli değil.
– Sedefli antika bir bergüzar çekmece… (H. Sîret)
– Antika adamın biri, sen onun lâfına bakma.
– … Bir yığın antika eşya, çanak çömlek, fincan… (A. H. Tanpınar)
– Bu antika kamera, 1920’lerden kalma ve hala çalışıyor.
– Hasılı antika bir herif. (Ö. Seyfettin)
– Bu Nuri Usta biraz antika doğrusu. (N. Hikmet Ran)
– Yaşlı kadınlarla evlenip antika para koleksiyonu merâkına düşen… (R. H. Karay)
– Sarışın, ince çehreli, zarif tavırlı bir genç kadın, bir ilkbahar tablosu üstüne bir antika iliştirmekle meşgul… (R. N. Güntekin)
– Antika saatler, dikkatlice korunarak yıllarca kullanılabilir.
– Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. (H. R. Gürpınar)
– …antikalar sırasında görürler. (A. Rasim)
– … Fransız kralının tarz-ı mimârîsinde yapılmış iki parça şey ki, mutlaka İstanbul’a bir sefarethane için celp olunmuş bulunduğu hâlde antikacıdan antikacıya buraya kadar gelmiştir dersiniz ama, bu hükmünüz doğru değildir. (A. M. Efendi)
– Ali beni dedesinin antika saatini çalmakla suçladı.
– Beş on antika devlet adamı. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– … yakın bir geçmişte, türlü antika eşyayla, tezhipler, minyatürlerle dolu galeride bulunuyor. (A. Ağaoğlu)
– Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. (H. R. Gürpınar)
– Antikacı Şeyh Efganî’nin evi bu sokakta mıdır? (Refik H. Karay)
– Bilgili bir antikacı olduğu muhakkak olan merhum Nûreddin Rüştü Büngül, 1939’da Eski Eserler Ansiklopedisi adıyla kendi iş mevzûunda değerli bir eser bırakmıştır. (R. E. Koçu)
– Bu antika buzdolabını da nerden buldun.