Mantık; bir kimsenin kendisine mahsus düşünce ve muhâkeme tarzı, düşünce ve muhâkemede doğruluk, tutarlılık, nesne ve düşünceler arasında bağlanma veya birbirinden doğma tarzı, doğru düşünme sanatı ve bilimi, felsefenin doğru düşünmenin usûl ve kurallarından bahseden kolu gibi anlamlara gelir. İşte mantık kelimesi ile ilgili cümleler.
– Efendide ağır basan dâima mantığı idi. (S. Ayverdi)
– Uyku ile uyanıklık arasındaki hayallerim içinde sendeleyen mantığım hep bu netîceye geldiği halde (…) yeniden muhâkemeye başlıyorum. (P. Safâ)
– Hangilerinin aracılık ederek mantık yürütmeye, lâf anlatmaya uğraştığı ne kadar belli idi. (R. N. Güntekin)
– Mesul makamların bu mantıksız ayrıcalığı hemen kaldıracaklarını ummak isteriz. (B. Felek)
– Bu nasıl bir mantık ki insanların mağdur olmasına yol açıyor?
– Küçük kızını tutması da mantığının kaçınılmaz emirleri arasındaydı. (S. Ayverdi)
– Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü. (R. N. Güntekin)
– Bir insanın mantıklı hareket etmesi çok zeki olduğunu göstermez.
– Ruh gibi mücerredâtın târifi mantıken mümkün değildir. (N. Kemal)
– Mantık olarak bana hiç doğru cevaplar vermemeye başladın.
– Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. (N. Cumalı)
– Vatan coğrafyasının mantıklı bir çerçeve olabilmesi için Anadolu’daki beylikleri ilgā etmek (…) zarûrî idi. (Y. Kemal)
– Ermenek Müftüsü Molla Veliyüddin Efendi’den fıkıh ve mantık dersleri okudu. (K. Çelebi)
– Fikrin, felsefenin, mantık ve belâgatın nesirle daha iyi ifâde edileceğini anlayacaklardır. (A. Hâşim)