Tufan; Şiddetli yağmur, çok yoğun ya da şiddetli şey, bahsedilen şeyin çok aşırı, çok yoğun ve şiddetli olduğunu anlatan söz, Hz Nuh peygamber zamânında dünyâyı kaplayacak şekilde yağan çok şiddetli yağmur gibi anlamlara gelir. İşte tufan kelimesi ile ilgili cümleler.
– Süreyyâ, Büyükdere üstündeki bulutları göstererek bunların nasıl merhametsiz bir tûfan olabileceğini söylüyordu. (M. Rauf)
– Bâzan da yalnız bir defa gittiğimiz Bentler’in yeşillik tûfânı gözümün önünde canlanır. (A. H. Tanpınar)
– Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu. (Ö. Seyfettin)
– Adem ile Havvâ’dan geldiğim doğru / Vuruldum bir kere elma dalına / Hâlâ aklımda o tûfan yağmuru / Şükür çıktığıma Nûh’un salına. (C. S. Tarancı)
– Bizi ister bir toz yap savur mahşer yelinde / İster sürü çöp gibi tûfanların selinde. (O. S. Orhon)
– Bakanlıklar, müsteşarlıklar, genel müdürlükler tıklım tıklım dolu, ziyâretçi tûfânı var. (E. Göze)
– Uçmakta konmadan kıyısız bir denizde ruh / Benzer mi böyle bir kuşa tûfân içinde Nuh. (Y. Kemal)
– Bir nur tûfânı gibi iştiyâkın, kendi derinliklerinde Allah’ı bulan bir murâkabenin hakîkati idi. (A. H. Tanpınar)
– Artarak tûfan olan yağmurdur uykusuzluk. (C. S. Tarancı)