Mukayyet; bir şeye veya kimseye maddî yâhut mânevî bir bağla bağlanmış olan, bağlı, bağlı bulunan, bağlanmış olan, kayıtlı, bir şarta veya şartlara bağlı olan, şartlı, yazılmış, kaydedilmiş, deftere geçirilmiş gibi anlamlara gelir. Mukayyet olmak ise; kayıtlanmak, bağlanmak, dikkat ve alâka ile gözetmek, önem verip üstüne düşmek demektir. İşte mukayyet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Parkta kardeşine mukayyet olamayacaksan hiç gitmeyin.
– Çocuğa mukayyet ol.
– Hem bir insan kişi, efendime söyleyeyim, işine gücüne mukayyet olmalı. (M. Yesâri)
– Ruh, bu müteayyin vücut içinde mukayyet oldukça cüdâlıklardan şikâyeti bir an eksik olmaz. (S. Ayverdi)
– Bu dâr-ı dünyâda ameline mukayyed olmayıp iyisini kötüsünü bilmeyen neye benzer bilir misin? (E. Rûmî)
– Niçin mukayyed-i târ-ı belâ-yı zülf oldun / Sezâdır ey dil-i sergeşte ıztırâb sana. (Nâmî)
– Malına mukayyet olmalısın.
– Çok rehrevi etse de mukayyed / Yollar görünürdü pek muakkad. (A. Hâmit)
– Sinirlerim bozuldu, artık kendime mukayyet olamıyorum.