Musibet; insanın başına ansızın gelen belâ, afet, felâket, dert, sıkıntı, ceza gibi anlamlara gelir. Musibet diğer bir anlamda ise; uğursuz, pis, murdar, menhus gibi manalara gelir. İslam dinine göre bBir musibete uğrayan kimse, ya Allah (c.c.) tarafından imtihan edilmekte veya işlediği bir kötülüğe karşı cezalandırılmaktadır. Musîbet kelimesi Kur’an-ı Kerim’de bu iki anlamda da kullanılmıştır. İşte musibet kelimesi ile ilgili örnek cümleler.
– Allah’ın izni olmadan kulun başına hiç bir musibet gelmez… (et-Teğâbun, 64/11)
– Geceler musîbet ve belâyı örter. (K. Çelebi)
– “Şüphesiz ki içinizden (savaşa çıkmak için) pek ağır davrananlar vardır. Size bir musîbet geldiği zaman (onlar) “Allah bana nimet ihsan etti de onlarla beraber olmadım” der”. (en-Nisa, 4/72)
– Onlar hızla geçer veya düşer, musibeti sineye çekmek millete düşer. (T. Halman)
– Taaddîden yılar mı ehl-i himmet / Safâmız zevkimizdir her musîbet. (N. Kemal)
– Baktım ki o musîbet gün gelip çatmış. (C. S. Tarancı)
– Başınıza gelen bir musîbet kendi ellerinizle kazandığınız günahlar yüzündendir. O, işlenenlerin bir çoğunu da affeder. (eş-Şûra, 42/30)
– Sen onların hizmetkârı imişsin, âlemde bundan ziyâde musîbet olur mu? (Fâik Reşat)
– Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musîbet geldiğinde nice olur halleri… (en-Nisa, 4/62)
– Bir musibet bin nasihatten yeğdir. (Atasözü)