Yaygın; herkesce bilinen, benimsenmiş olan, sevilen, kapsamı geniş olan, sınırlı olmayan gibi anlamlara gelir. İşte yaygın kelimesi ile ilgili cümleler.
– Belki de bu yeni beylik bu izdivaçla, o zaman Anadolu’da ve Sûriye taraflarında çok yaygın olan fütüvvet teşkîlâtıyle birleşiyordu. (A. H. Tanpınar)
– Bu çiğ köfte satma işi artık şehrin her yerinde yaygın hale geldi.
– Yaygın antibiyotik kullanımı, toplum sağlığını bozuyor.
– Bu moda çok yaygınlaştı.
– Senin bazı şeyleri bilmen onların yaygın olarak kullanılmasından ileri geliyor.
– Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. (Anayasa)
– Soğuk algınlığı, bu kış yaygındır.
– Evlilikte olumsuz olaylar aslında düşündüğümüz kadar yaygın değil.
– Târihimizin ilk belli başlı destanı Oğuz Kağan’dı. Oğulları ve başbakanları ile büyük, yaygın cihan hâkimiyetine yönelmiş bir devleti idâre eden güçlü bir hâkan görülüyor. (A. Kabaklı)
– Ozan yaygın sözcükler yerine az bilinenleri yeğlemiş.
– Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
– Yaygın bir kültürü ve her çeşit insanı kavrayacak bir sunuş tarzı vardı. (H. Taner)
– Yaygın hastalıkların başında hepatit, tifo ve difteri gelir.
– Bazı tercümanlar, Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice’in adını Sonya ya da Anya’yla değiştirdi.
– Bu yöntem çok yaygın olarak bilinmektedir.
– Sefâhat, kumar, israf, fuhuş gibi fenâlıklar yaygın değildi. (K. Bilgegil)
– Yaygın modaya uymak gerekirmiş.