İhtar; hatırlatma, dikkat çekme, uyarma, bir görevliye görevini daha iyi yapması yada daha dikkatli davranması gerektiğini bildiren disiplin cezâsı, uyarı gibi anlamlara gelir. İşte ihtar kelimesi ile ilgili cümleler.
– Hakem kaleciye ihtarda bulundu.
– Kadının ihtârı üzerine toparlandım. (R. N. Güntekin)
– Mizâcıma zıt ihtarlar yapan doktorlara kızıyordum bile. (P. Safâ)
– Yanımdaki kızcağız bana vazîfemi ihtar ediyordu. (H. E. Adıvar)
– Gerçekten de paşanın sert niyetlerini yumuşatmış, menfîleri müspete çevirmiş, îkaz etmiş, ihtarlar yapmış olan Zekiye Hanımefendi, günün birinde kapısını koca sadrâzamın yüzüne kapamıştı. (S. Ayverdi)
– Mithat Bey ona susmasını ihtar etti. (P. Safâ)
– Geleceğin kaderini ihtar edecek endişelere müsaade etmek için kimsede heves yoktu. Saray ve Ötesi. (H. Z. Uşaklıgil)
– Nihat’a mahsus bir koku, kocasının bütün mahremiyyet-i meşrûasını ihtar eden sabır-şiken bir râyiha artık Talat’ta ârâma mecal bırakmadı. (H. R. Gürpınar)
– Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. (O. C. Kaygılı)
– Ve doktorların kat’î ihtarlarına rağmen bir bastona dayanarak yürümeyi dâima reddettim. (P. Safâ)
– Görevine dikkat et, sık sık ihtarda bulunmak istemiyorum.