Anlayış; anlamak işi, akıl erdirme, kavrayış, idrak, fehim, şuur, anlama tarzı, görüş, telakkî, anlama yeteneği, zekâ, ferâset, görüş, ele alış tarzı, zihniyet, hoş görme, halden anlama, müsâmaha gibi anlamlara gelir. Anlayışlı ise; anlama yeteneği kuvvetli olan, zekî, ferâsetli, hoş gören, halden anlayan, müsâmahakâr demektir. İşte anlayış kelimesi ile ilgili cümleler.
– Çocuğunuzun stresli günleri, biraz anlayış göstermelisiniz.
– Bu öğrencilere anlayış göstermeye çalışın.
– Anlayışının bu kadar keskin olduğunu bilmezdim.
– Meseleyi bu kadar kolay anlayışınıza şaştım.
– Beni bu kadar anlayışsız mı zannediyorsun? (T. Buğra)
– Ama doğrusu Hugo’yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı. (N. Ataç)
– Anlayışlı bir insan olduğu için onunla daha iyi diyalog kurabiliriz.
– Bizim evde en anlayışlı halam çıktı idi. (A. Râsim)
– O anlayışı kıt biridir.
– Garip bir anlayışı, güzel şeyleri bilerek tadışı vardı. (A. H. Tanpınar)
– Senin anlayışlı bir insan olduğunu biliyordum.
– Sen her zaman böyle anlayışlı / Halden bilir sevdiğim olasın. (C. S. Tarancı)
– Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.
– Bugün moda anlayışı değişmiştir.
– Anlayışsızlığına acıyormuş gibi güldüm. (T. Buğra)
– O iki ayrı anlayış ve zevkin sâdece tebessümden ibâret olan bir mücâdelecisidir. (A. H. Tanpınar)
– Anlayışlı biri olduğu için onu seviyorum.
– Çağın tiyatro anlayışını yansıtan yazılar da yayımlanıyordu. (M. And)
– Öğreteceğim diye kendini boşuna yorma, çok anlayışsız bir çocuk.
– Ondan bu kadar anlayış beklemezdim.
– Gençlere biraz anlayışlı olmak gerekir.
– Bu kadar anlayışsız olmak sana yakışmıyor.