Bahçe; çiçek, sebze veya meyve ağacı yetiştirilen toprak parçası demektir. Ayrıca bahçe; binâların ön, arka, yan kısımlarında veya dört tarafında bulunan, duvar yâhut çitle çevrilmiş toprak parçası, bir binâya âit toprak, avlu, yazlık açık oturma yeri, açık gazino demektir. İşte bahçe kelimesi ile ilgili cümleler.
– Mektebin bahçesinde seksen yedi çeşit limon vardı. (T. Buğra)
– Portakal bahçelerine dalmıştı. (R. H. Karay)
– Pazar günü aile çay bahçesine gidelim mi?
– Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. (E. İ. Benice)
– Yaz tatilini köydeki bahçemizde çalışarak geçiriyorum.
– Çocuklar, arka bahçede kamp yapabilirsiniz.
– Bahçeye ıhlamur ağaçlarını dikmek kimin aklına geldiyse çok iyi düşünmüş.
– Bakın bahçede bir tavşan koşuyor.
– Yabani otları çekmeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğüne dair bir resim çekmek hiç aklıma gelmedi.
– Bir otelin ağaçlıklı, çiçeklerle süslü bahçesi önünde durmuştuk. (R. H. Karay)
– Evinin bahçesine maydanoz ekmiş.
– Geçenlerde çay bahçesinde çay içerken bir adamın saatine gözüm ilişti ve saat doğru göstermiyordu.
– Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
– Günde iki kez bahçedeki çiçekleri sulamayı unutma.
– Bahçenin bir köşesinde büyük bir bostan kuyusuyla mıhlanmış bir kapı vardı. (R. N. Güntekin)
– Bahçemizin bakımını bizim komşularımız yapıyor.
– Bahçeden kopardığı biberler çok acıydı.
– Ulviye Hanım’ın yalısının ön tarafı deniz, öteki üç tarafı bahçedir. (A. M. Efendi)
– Bizim bahçemizde bi sürü gül çeşidi var.