Yukarı; bir şeyin aşağı kabul edilen kısmına göre üstte kalan tarafı veya bu tarafta bulunan kısmı, üst üste dizilmiş şeyler içinde alttakine göre üst taraf veya üst tarafta bulunan, benzerlerinden üstte olan yer, bulunulan yere göre seviye bakımından daha yüksekte olan veya daha yüksek kabul edilen taraf yâhut bu tarafta bulunan şey, derece ve yetki bakımından daha üstte bulunan yada daha yüksek olan memur veya halk tabakası, üst tarafa doğru, (yazı ve söz için) daha önceki kısım, üst gibi anlamlara gelir. İşte yukarı kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yukarı kattan gürültü geliyor.
– Avam yukarıya bakamaz, başı döner. (C. Şahâbeddin)
– Hiddetli ayak sesleriyle merdivenleri döve döve yukarı çıktı, aşağı indi. (Y. Z. Ortaç)
– Bugün uzun çizmenin bir yukarısına bir de aşağısına bakalım. (C. Şahâbeddin)
– Hadi oğlum, yukarıya doğru koş.
– Yukarıdan koşa koşa gelen sipâhi zâbiti Mahmut Ağa kumandana yaklaştı. (Ö. Seyfeddin)
– Yukarıya konmuş olan açıklamayı bir daha oku.
– Daha evvelki münâsebetlerinde kadına karşı dâima yukarıdan, âdeta şüphe ile bakan (…) genç adam, Nûran’la karşılaşınca basit realite şuûrunu bile kaybederdi. (A. H. Tanpınar)
– Emir yukarıdan geldi.
– Yukarı, kocasının odasına çıktı. (M. Ş. Esendal)
– Kafanı kaldırıp yukarı bir bak, ne göreceksin.
– Asıl güzel olan şey de sağlam bir sınıf şuûruna ermesi, yukarıya imrenmeden kendisini aşağıya açık tutmasıydı. (A. H. Tanpınar)
– Ağırlığı yukarıya çekmek için en aşağı on beş dakîka çalışmak lâzımdır. (S. Fâik)
– Yukarı çıkacak halim kalmadı, bunu sen götürür müsün?
– Bodrum’dan yokuş yukarı tırmandık. (H. Balıkçısı)
– Yukarıda ismi geçen yazar.
– Kedi, ağaçta aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya inip çıkıyordu.
– Türk gençlerine karşı pek yukarıdan bakan unsur ne Avrupalı ne yerli denemeyecek olan karışık unsurdur. (H. Z. Uşaklıgil)
– Kardeşim yukarıda uyuyor o yüzden biraz sessiz ol.
– Bizim eve gelmek için yukarı değil, aşağı yolu kullanmalısın.
– Kimseye belli etmeden uzaklaşmış, bayır yukarı Sivrikaya’ya çıkmıştı. (T. Buğra)
– Yukarı katta kim oturuyor?
– Aşağı taraftaki evlerin hepsini su bastığından belediye onlara yardım ediyor.
– Tabiî havâdis karagâhta yukarıdan aşağıya, tâ nefer tabakasına kadar süzülmüştü. (H. E. Adıvar)
– Yukarıda bulutlar bembeyaz / Gelinlik elbisesi bulutlar. (C. S. Tarancı)