Rıhtım; bir deniz veya akarsu kıyısında deniz taşıtlarının yanaşması, yükleme, boşaltma, indirme, bindirme işlerinin yapılabilmesi için düzenlenmiş yer demektir. Diğer bir ifade ile rıhtım; deniz taşıtlarının indirme bindirme yapmaları, yük alıp vermeleri için yapılmış yer manasına gelir. işte rıhtım kelimesi ile ilgili cümleler.
– Rıhtımda günbatımına bakarak oturmayı seviyorum.
– Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli / Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli. (Y. Kemal)
– İlk ahşap rıhtım yolu 1870 yılında yapılmış.
– Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz. (F. R. Atay)
– Rıhtıma vuran dalgaların sesi içimi kıpır kıpır ediyordu.
– Önce rıhtımda acı bir insan çığlığı koptu, sonra hıçkırıklarla gözyaşları kaldı rıhtımda. (H. Balıkçısı)
– Ali sadece rıhtımda oturmaktan ve martıları izlemekten hoşlanıyor.
– Rıhtımda indikten sonra eve doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.
– Şehnaz’la rıhtımdaki kanepeye yan yana oturduk. (Y. Z. Ortaç)
– Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde. (Z. Selimoğlu)
– Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
– Rıhtıma yakın bir yerde ev arıyordu.
– O küçük hamalla beraber rıhtım boyuna yürüdüm; yolcuların sıra bekledikleri yere geldim. (Y. K. Beyatlı)
– Rıhtım bugün her zamankinden daha kalabalıktı.
– Sabahları rıhtıma kadar koşuyorum.
– Karşıyaka rıhtımında gezerken ansızın gelen bir dalga ile iskarpinlerimin nasıl ıslandığı gözümün önüne geldi (Aka Gündüz)
– Rıhtımda geminin gelmesini bekliyorduk.
– Sevdiği kız ile her akşam rıhtımda buluşuyordu.