Ödev; yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe, öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma gibi anlamlara gelir. Diğer bir ifade ile ödev; bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu veya geleneklere, örf ve âdetlere göre yapılması gereken iş, vazîfe demektir. İşte ödev kelimesi ile ilgili cümleler.
– Çiçeklerin bakımını hep ödev bildi.
– Yaşlı komşusuna her gün bir tabak yemek götürmeyi ödev saydı.
– Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim. (N. Hikmet)
– Bu, ödevimi bitirdikten sonra okuduğum kitap.
– Köyün kuruluşu hakkında bir tahrir yazmamız için ödev verdi.
– Ödevimi yapmaya yardım edebilir misin?
– Öğretmenleri ödev vermiş, ders çalışıyorlar. (A. Ümit)
– Bu ödev, düşündüğümden daha fazla vaktimi aldı.
– Sana ilk defa ödev veriyorum.
– Biz öğrencilerimize ödev verdiğimizde arşivlere ulaşamıyorlar.
– Doktor da rahattır. Ödevini yapmıştır. (H. Taner)
– Ödevime yardımcı olduğun için sana minnettarım.
– Seni sevmeyi, kendime bir ödev bildim sevdiğim.