Hırçın; çabuk sinirlenen, huysuzluk eden, aksi ve ters davranan, sert, incitici, haşin, tiz, öfkeli gibi anlamlara gelir. Diğer bir ifade ile hırçın; açık, belli bir nedeni olmaksızın sinirlenip huysuzluk eden, kırıcı davranışlarda bulunan demektir. İşte hırçın kelimesi ile ilgili cümleler.
– Dışarıda hırçın rüzgar var.
– Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum / Seneler geçse de ben yine buyum. (O. S. Orhon)
– Gene aynı kuvvetli kollar bu perîşan başın sert, âsî, hırçın hareketlerini zapta uğraşıyor. (S. Ayverdi)
– Binnaz pek huysuz, pek hırçın, pek şirret bir kadındı. (H. R. Gürpınar)
– O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun. (A. H. Müftüoğlu)
– Eğer hırçınlık yapacaksan seni oyundan atarım.
– Halbuki sen onun hırçınlaşmasını, beni de azarlamasını istiyordun. (T. Buğra)
– Alabildiğine öfkeli, hırçın ve yorgundu.
– Dünya kupasında oyuncu atma yolunu Doğan Babacan açtı ve Latin Amerika’nın hırçın ve kırıcı oyununa ancak böylelikle set çekebildiler. (B. Felek)
– Sevimli ve şirin görüntüsüne rağmen aslında çok hırçın ve de usta bir savaşçıdır.
– Hans da kısa kısa, hırçın ve hoyrat cevaplar verdi, birazcık bir şey yiyip iyi geceler diledi babasına. (Hermann Hesse)
– Hırçın insanlar toplumda çok fazla sevilmezler.
– Öyleyse neden böyle münâsebetsiz, mânâsız hırçınlıklar yapıyorsun? (K. Nâdir)
– Ali Rızâ Bey, yüz yüze kavga etmeye cesâret ettiği tek insan karısı olduğu için çocuk gibi hırçınlaşır, “Sen zâten böylesin… İnsanın içine sindirmezsin… İnşallah geberirim de kurtulursun” diye bağırıp çağırırdı. (R. N. Güntekin)
– Çok hırçın biri olursan kimse seni sevmez.
– Hayriye Hanım, kırk beş yaşlarında, kara yüzlü, hırçın tavırlı, ufak tefek bir kadındı. (R. N. Güntekin )
– Sen de ne kadar hırçın olmuşsun böyle? (K. Nâdir)