Kuduz virüsü bulaşan kimselere nasıl bir tedavi uygulanır? Kuduz tedavisi ile ilgili bilgi? Kuduz nedir? Kuduz nasıl bir hastalıktır? Kuduz nasıl bulaşır, Kuduz belirtileri ne zaman ortaya çıkar? Kuduz hastalığı nelerdir?
Kuduz tedavisinin iki amacı vardır. Bunlardan ilki, ısırık bölgesindeki yaranın tedavi edilerek vücuda giren virüslerin sayısını olabildiğince azaltmaktadır. İkincisi ise vücuttan uzaklaştırılmayan virüslerin etkinliklerinin önlenmesi amacıyla hastaya antikorlar aracılığıyla direnç kazandırmasıdır. Isırık yarası bol sabunlu suyla iyice yıkanmalıdır. Daha sonra yara temiz suyla da iyice yıkanır. Bundan sonra yara “Zefiran” ya da “Cetavlon” ile iyice temizlenir. Daha sonra da yara çevresine kuduz virüsüne karşı hazırlanmış bağışık at ya da insan serumu (antireybiz serum) zerk edilir. Isırık yarasının dikişle ya da pensle kapatılması gerekir. Yara tedavisi yukarıda anlatıldığı biçimde yapıldıktan sonra, vücuttan uzaklaştırılamamış olan virüslerin etkisizleştirilmesi için hastaya kuduz virüsüne karşı pasif ve aktif bağışıklık kazandırılır. Kuduz aşısı programı karın derisi altına 2-3 gün arayla toplam 14-20 aşı uygulaması biçiminde sürdürülür. Gecikmiş ya da ağır vakalarda 24 aşı yapılmalıdır. Kuduz olaylarında erken tedavi çok önemlidir. İnsan olsun hayvan olsun her türlü ısırılma olaylarında ışınlan kişinin kuduz hastanesine başvurması gerekir. Öte yandan her türlü ısırma ve ısırılma olaylarının bölgenin sağlık memurluğuna bildirilmesi zorunluluğu vardır. Bir insanı herhangi bir hayvan ısırır ya da yaralarsa hayvan sağ olarak yakalanmalıdır. Tehlikeli hayvanlar ölü olarak yakalanabilirler. Kuduz şüpheli hayvan, ayrı bir yere konularak 10-15 gün gözlenir. Eğer hayvan kuduzsa bu süre boyunca ışınlan kişi klasik kuduz tedavisine alınır.
Kuduz Belirtileri Nelerdir? Ne Zaman Ortaya Çıkar
Kuduz; merkezi sinir sisteminde ve özellikle de beyinde “Reybiz” (Rabies) adlı virüste oluşan bulaşıcı hastalıktır. Kuduz, tüm memeli hayvanlarda gelişebilen bir hastalıktır. En sık rastlanan bulaşma biçimi, hasta hayvanların birbirlerini ya da insanları ısırmalarıyla tükürük salgısındaki virüslerin ışınlan hayvan ya da insana ulaşmasıdır. Kuduz hastalığına yakalanan insanların öteki insanlan ısırmalarıyla da hastalık bulaşma biçimi, hasta hayvanların birbirlerini ya da insanları ısırmalarıyla tükürük salgısındaki virüslerin ışınlan hayvan ya da insana ulaşmasıdır. Kuduz hastalığına yakalanan insanların öteki insanları ısırmalarıyla da hastalık bulaşmasıdır. Kuduz hastalığına yakalanan insanların öteki insanları ısırmalarıyla da hastalık bulaşabilir. Hastalığın bir başka bulaşma biçimi de hastadan saçılan tükürük damlacıklarının havadan öteki insanlara ya da besin maddelerine ulaşmasıdır. Bu besin maddelerini yiyen kişide de kuduz gelişebilir. Virüs bu organizmada, sinir dokusunda, bazen de kanında bulunur. Hastalığın oluşum biçimi şöyledir: Örneğin kuduz bir köpek insanı ısırdığında köpeğin tükürük bezlerinde ve dolayısıyla da salyasında bulunan kuduz virüsü ısırık yarasına bulaşır. Böylece insan kuduz virüsünü almış olur. Virüs ısırık bölgesinde yaklaşık 96 saat (4 gün) kalıp, çoğalır. Daha sonra yaranın yakınındaki, özellikle duyu sinir sistemine ulaşan virüsler hemen hemen yalnız sinir sisteminin gri maddesi içinden çoğalmaya başlarlar. Virüsler daha sonra otonom sinir sisteminin sinir liflerine geçip, bunların içinde yol alarak tüm vücuda yayılırlar. Tükürük bezleri, böbrekler, böbreküstü bezi, akciğerler, karaciğer, kaslar, deri kalp ve öteki pek çok organ ve doku bu yayılma mekanizmasıyla virüslerce sarılırlar. Kuduz virüsü beyine ulaştığında beyinde iltihaplanmaya, yani ansefalime yol açar.
Kuduz virüsünün vücuda girmesinden sonra kuduz hastalığının belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen ve “Kuluçka dönemi” denilen süre, 10 günden 1-2 yıla kadar uzayabilir, kuluçka döneminin uzunluğu vücuda giren virüslerin sayısına, hastanın direncine ve ısırık yarasının merkezi sinir sisteminden olan uzaklığına göre değişir.
Belirtileri: Hastalık, belirtileri bakımından üç döneme ayrılarak incelenebilir. Nonspesifik prodrom dönemde ateş yükselmesi, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, kuru öksürük, boğaz ağrısı gibi belirtiler gelişir. İkinci dönemde ansefalit belirtileri ön plana çıkar. Kas spazmları, bilinç bozuklukları, taşkınlıklar, hayal görme, küçük alanlan tutan felçler, duygu kusurluları, ışıktan sesten rahatsız olma, ateş yükselmesi, göz bebeklerinde genişleme, aşırı tükürük, ter ve gözyaşı salgılanması, Babinski belirtisinin olumlu çıkması, deri tendon reflekslerinin artmış olması, ses kısılması ya da ses çıkaramama (ses tellerinin felcine bağlı) gibi belirtiler gelişebilir. Hastadaki bilinç bulanıklıkları ataklar biçiminde gelişir. Ataklar dışında bilinç tümüyle normaldir. Hastalık ilerledikçe ataklar sıklaşır. Hastalığın üçüncü ve son döneminde gelişen belirtiler kuduza özgüdür ve beyin sapındaki bozukluklardan kaynaklanır. İkinci dönemden hemen sonra bu dönemin belirtileri gelişir. Beyin sapındaki kafa sinirlerinin etkilenmesi, özgün belirtilerin oluşmasına yol açar. Yüz felci, çift görme, çiğneme bozuklukları, yutma bozuklukları bu belirtilerdendir. Aşırı salya salgılama ve yutma güçlüğünün bir arada bulunmasıyla kuduza özgü bir belirti olan ağzın köpüklü görünümü ortaya çıkar. Yutma kaslarında gelişen ağrılı spazmlar ve daha sonra bu kaslarda gelişen felçler nedeniyle, hasta su içmeyi reddeder. Bu da kuduza özgü bir belirtidir. Kuduz hastası için kullanılan “Kuduz hastası sudan korkar” deyimi işte bu mekanizmadan kaynaklanır. Bundan bir süre sonra hasta komaya girer. Beyindeki solunum merkezlerinin hasara uğramasıyla hasta solunum işlevlerini yürütemez duruma gelir ve soluk alamama nedeniyle ölümle son bulur. Kuduz belirtilerinin ortaya çıkmasından sonra hastalar 4-20 gün yaşarlar.