Mültefit; ilgi ve güler yüz gösteren, hoş davranan, iltifat eden, iyi muâmele edip dostluk gösteren, dikkate alan, önem veren gibi anlamlara gelir. Mültefitane ise; mültefit bir kimseye yakışır tarzda, güler yüzle, mültefitçe demektir. işte mültefit kelimesi ile ilgili cümleler.
– Paşa, karşısına çıktığı uysal, terbiyeli ve mültefit şehzâdeyi hiç tanımıyordu. (S. Ayverdi)
– Eve avdetimde vâliyi gāyet beşuş, mültefit gördüm. (A. Râsim)
– Bîçârenin mültefitâne istikbâline çıkan bile olmamıştı. (H. R. Gürpınar)
– Bir hâkimin çok ciddi, bir satıcının çok mültefit, bir askerin çok otoriter olması meslekleri icabıdır. (M. Kaplan)
– Her zamanki nezaketi, güzel yüzü ve mültefit sözleri ile bizi karşıladı.
Selam verdim, rüşvet değildir deyü, almadılar / Hüküm gösterdim, yararsızdır deyü, mültefit olmadılar (önemsemediler). (Fuzuli)
– Aceb mi mültefit olmazsa hâline Rûhî / O şâh-ı muhteşem ü sen gulâm-ı halka-be-gûş. (R. Bağdâdî)
– Ahmet Bey, çok kibar ve mültefit bir insandı.
– Efendi, belli etmeyerek nâzikâne ve mültefitâne kabul ve ikram ettikten sonra sehv-i vâki’den dolayı îtizar eder. (F. Reşat)
– Bu Bevdus Ağa hakîkaten pek nâzik ve mültefittir. (H. Suat)