Naz; kendini beğendirmek amacıyle takınılan edâlı tavır, cilve, şımarıklık, bir şeyi istediği halde kendini ağıra satmak için hemen kabul etmeyip istemiyormuş gibi davranma gibi anlamlara gelir. İşte naz kelimesi ile iligli cümleler.
– Çocuğu yemek yememek için naz yapıyor.
– Kendini naza çekmeye bayılır bizim kız.
– Kendini naza çekmese olmaz.
– Hoş onun nazını yalnız kalfalar değil hanımlar da çekerlerdi. (S. Ayverdi)
– Senin ona nazın geçer, sen söyleyiver.
– Acıktığın belli, nazı bırak da sofraya otur.
– Huysuz bir memurun nazını çekmeye ne mecbûriyetim var. (R. N. Güntekin)
– Babası, kasabada oldukça nazı geçen bir insandı.
– Şu derenin uzunu / Kıramadım buzunu / Aldım Çerkes kızını / Çekemedim nazını. (Türkü)
– Nazım geçer, istesem kek de yapar.
– Şimdi ne söyledim? (…) Nazım geçer diye söylüyorum. (M. Yesâri)
– Kimsenin nazına katlanmak zorunda değilim.
– Bir tânesini söyleyebilirim. Çünkü hem nazım geçer, hem de kendisi bundan bir zarar görmeyecek kadar kuvvetlidir. (B. Felek)
– Sevmek, bir parça nazına katlanmak demektir.
– Benim bu dünyâya geçmiyor nâzım / Felekten kalmadı gayri niyâzım. (Karacaoğlan)
– Nazlı hareketleriyle artık insanları canından bezdirmeye başlamış.
– Acıktığın belli, nazı bırak da sofraya otur.
– Ne yapıyor? Kendisini naza çekiyor. (R. H. Karay)
– Gül bahçesinde bahçıvan olmak, yürek ister. Her gülün nazına katlanmak sabır ister.
– Nâz ile her hatvede bin âşıkın eyler helâk / Şîve-i reftârın ol serv-i hırâmânın görün. (L. Gālib)
– Ben nazlı biri olduğum için hemen her işi yapmam.
– Ben karım için çalışıyorum. Epeyce kazanıyorum. Onun nazını çekerek bütün çocuklarına katlanıyorum. (M. Ş. Esendal)
– Nâz edersin bu Nahîfî sana ettikçe niyâz / Gelir ey âfet-i can nâlesi efsâne sana. (Nahîfî)
– Senin nazını çekmekten bıktım artık.
– Kimsede görmedim sendeki nâzı. (Ruhsatî)
– Onun kadar nazlı bir insan daha görmedim.
– Cemal Paşa, gençlik akımı içinde hatırı sayılır olduğunu bildiği için sonuna kadar Halide Hanım’ın nazına katlandı. (F. R. Atay)
– Nâz ederse gamzesi uşşâk-ı zâra nâz eder / Zülfü bir âşüftedir kim rûzigâra nâz eder. (Nef’î)
– Bazen birilerinin nazını çekmek gerekebilir.
– Bu kız araya girmemiş olsaydı, Sevim belki bana bir parça naz ederdi. (R. N. Güntekin)
– Kim öğretti sana cânâ bu denlü şîve vü nâzı / Ki dâim böyle nâz ile güler nâz ile söylersin. (Nedim)
– Kız evinin nazını çekmek, nazik davranmak, oğlan tarafının görevidir.