Nazik; hareketleri karşısındakinde hoşnutluk uyandıracak şekilde ince, zarif, narin, ölçülü, kaba olmayan, yumuşak ve terbiyeli olan kimse ile bu tarzda yapılan hareket, ince yapılı gibi anlamlara gelir. Ayrıca nazik; dikkat ve îtinâ isteyen, zorlamaya, sert tutuma gelmeyen, dikkat edilmediği takdirde çabuk kırılabilen veya bozulabilen, dikkat edilmediği takdirde ters ve istenmeyen sonuçlar doğurabilecek olan, iyi veya kötü sonuç alınması gösterilecek dikkat ve gayrete bağlı olan, kritik manalara da gelir. İşte nazik kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bugün nâzik bir genç kız ile tanıştım.
– Milletine mahsus nâzik bir çekingenlikle gözlerini yüzümden ayırdı. (S. Erol
– Türkiye’nin durumu nâziktir. Ankara haklı olarak Îran ve Irak arasında zerre kadar denge değişikliğine râzı değildir. (Y. Öztuna)
– Senin kadar nazik insanı bulmuşlar da değerini bilmiyorlar.
– Nâzik gülüşün ne rûh-perver. (M. Nâci)
– Nazik olmak bir medeniyet gereğidir.
– “Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler. (S. F. Abasıyanık)
– Zîra devletin bu son derece nâzik ve müşkülden müşkül makāmına nâzırlar gelip gider… İbrâhim Efendi azametle yerinde oturmakta devam ederdi. (S. Ayverdi)
– Gelin adayı çok nazik olduğu için onu gözüm tuttu.
– Bu nâzik, bu güzel çehre hiç de erkek çehresi olamazdı. (A. M. Efendi)
– Bana yardım ettiğin için çok naziksin
– Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti. (E. Şafak)
– Allah bizi daima nazik insanlarla karşılaştırsın.
– Durum aşağıdaki noktalardan dolayı hayli nâzikti. (H. E. Adıvar)
– Yüzünde çarptığım boş sandalyelerden bile af dileyen nâzik bir gülümseme var. (Y. Z. Ortaç)
– Yaşlı adam nazik bir şekilde sakalını sıvazladı.
– Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez. (H. R. Gürpınar)
– Ben çok nazik biri olduğum için kaprislerimi kimse çekemez.
– Akşamları batının kızıllığı vurunca gökten kopup düşmüş bir baygın bulut gibi nâzikleşiyor. (R. H. Karay)
– Sizlerin bu nazik ziyareti beni mutlu etti.
– Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır. (A. Ş. Hisar)
– Ben nazik olmak için çabalamam nasılsam öyle davranırım.
– Nâzikliği, şen ve şuhluğu ile meşhurdu. (Ö. Seyfeddin)
– Japonlar, yabancıyı sevmeseler de, nazik ve hoşgörülü davranıyorlar, yardımcı olmaya çalışıyorlar.
– Nâzik bir âlet, lütfen hor kullanmayın.
– Nazik biri olduğu için herkes onu çok sever.
– Gāyet muntazam, hatları nâzik, teni beyaz ve mat bir çehre. (R. H. Karay)