Zaaf; irâde zayıflığı, zayıflılık, dayanamama, aşırı alâka duyma, düşkünlük gibi anlamlara gelir. İşte zaaf kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yiğitlerim! zaafa kapılmak yok, elbet zafer bizim olacaktır.
– Çünkü Nûran’ın da ona karşı bir zaafı olduğu muhakkak. (A. H. Tanpınar)
– Çikolata ve dondurmaya aşırı zaafı olduğunu biliyorum.
– O türlü eşirrânın hiçbir vakit halâs olamadıkları za’f-ı kalb cihetiyle korkusundan bir mühlik nüzûle uğradı. (N. Kemal)
– Ordu zaafa uğrayınca, yenilgi kaçınılmaz oldu.
– Kendisine zaafımdan ziyâde metânetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi. (P. Safâ)
– Her insan gibi benim de zaaflarım var.
– Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır. (H. Taner)
– Ölümün takarrübünden gelen bir za’f-ı küllî içinde biraz açabildiği gözlerini… (S. Sezâî)
– Hemen Cherubino odaya girer ve yeni olarak tüm kadınlara karşı duyduğu zaaf ve aşklarını anlatmaya koyulur.
– Babasının kadınlara karşı zaafı olması onu üzüyordu.
– Hükümdarların yumuşak kalpliliğini zaaf sayan umumi hüküm belki de haklıdır. (C. Meriç)
– Ona olan zaafımı bildiği için şımarıyor.
– Bu zaaftan en büyük ve tecrübeli kalemlerimiz bile kendilerini kurtaramamışlardır. (B. Felek)
– Her insanın bir zaafı vardır; ama her insanın bir üstün tarafı da vardır.
– Kulunun za’fına nisbet çok ise noksânı / Ya onun kahrına gālib mi değil ihsânı. (Şinâsî)
– Zaafa düşmeyeceğiz ve bu maçı söke söke alacağız.