Vücut vermek deyiminin anlamı
Oluşturmak, meydana getirmek, var etmek.
Örnek: Bütün bu canlılara Yüce Allah’tan başka kim vücut verebilir ki?
Vücuttan düşmek deyiminin anlamı
Zayıflamak.
Örnek: Ağır hastalık geçirdi, vücuttan düşmesi gayet normal.
Vücut bulmak deyiminin anlamı
Oluşmak.
Örnek: Bir yıllık çalışma sonunda, eserinin vücut bulması onu çok mutlu etmişti.
Vücut yapmak deyiminin anlamı
Kas geliştirici hareket ve sporlarda bedeni güçlü duruma getirmek.
Örnek: Vücut yapmak için haftada üç gün spor merkezine gidiyor.
Vücuda gelmek deyiminin anlamı
Ortaya çıkmak, oluşmak, meydana gelmek, olmak.
Örnek: Özel tarifle pişirdiğimiz yemeğimiz vücuda geldi sayılır.
Vücudunu ortadan kaldırmak deyiminin anlamı
Öldürmek.
Örnek: Sabaha kadar adamın vücudunu ortadan kaldırın, yoksa başımıza çok iş açacak.
Vücudun tenasübü deyiminin anlamı
Vücut organlarının birbirine uygunluğu, vücudun güzelliği.
Örnek: Vücudun tenasübü konusunda sorun yok.
ATASÖZLERİ
Vücut kocar, gönül kocamaz
İnsan bedeni ne kadar yıpranıp yaşlansa da, duygular ölünceye kadar yaşlanmaz. Hangi yaşta olursa olsun kişi gönlü sayesinde gençlikteki duyguları yaşayabilir. Özellikle ihtiyar delikanlılar, gençliklerindeki gibi aşk ve heyecan duygularını yaşamak isterler, yaşlıların genç kızlarla evlenmesi örnekleri çoktur.
Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur
İnsan için hayatta en önemli şey kendi canının sağlığıdır. İnsanın, gerçekçi düşünüp doğru karar vermesi için beden ve ruh sağlığının yerinde olması gerekir. Kendi sağlık sorunlarıyla mücadele eden birinin diğer konularda doğru çözümler üretmesi pek mümkün değildir.
Vücut kocar, gönlü kocamaz
Hayatın gereği yıllar geçtikçe kişi yaşlanır, vücudu zayıflar ve güçten düşer. Ama gönlü taze kalır; sevgisi ve yaşama heyecanı, aşkı eksilmez.