Uğur; talih, şans, insana iyilik ve saâdet getirdiğine inanılan durum, yümn, kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı, iyilik kaynağı olduğuna inanılan şey gibi anlamlara gelir. Uğur ola; işin, yolun hayırlı olsun manasına gelir. Uğursuz; kötülük getiren, uğurlu olmayan, meymenetsiz, meşum, menhus demektir. İşte uğur kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yeni yıl bize uğur getirir inşallah.
– Uğurlar ola! Yine bekleriz.
– O halde uğurlar olsun! (H. R. Gürpınar)
– Haydi size uğurlar ola, varınca mesaj atın.
– Tamam. Şimdi bana izin ver de ayrılalım. –Uğurlar olsun! (A. M. Efendi)
– Hoş geldiniz efendim, ayağınız uğurlu imiş. (A. H. Tanpınar)
– Emeti ile evlenmek, Satılmış’a uğur getirmişti. (E. Ekrem Talu)
– Halkına uğur getiren bir hükümdar olarak tarihe geçmiştir.
– Uğur diye cebinde küçük bir ayna taşırdı
– Şâyet yolda bir kimse yanılıp, “Arkadaş, yangın nerede?” demek gafletini gösterecek olursa cevap yerine sunturlu bir küfürle karşılık almış olurdu; ama, “Uğur ola arkadaş!” diyecek olursa o zaman duraklar gibi olan köşklü sual sâhibine gereken cevâbı vererek yoluna devam ederdi. (S. Ayverdi)
– Ceket, çanta ve ayakkabı içine demir yani bozuk para koymak uğur getirirmiş.
– Küçük ama çok uğurludur. (Ö. Seyfeddin)
– Uğurun açık ola şimdi senindir nusret. (Hayâlî Bey – Ş.A.D)
– Onlar da uğurlar dilediler, aralarında konuşmaya başladılar. (M. Ş. Esendal)
– Haydi uğurlar olsun! Kazası, belasız eve varırsınız inşallah.
– Bilmiyorsun da öyle uğursuz bir herife ne varıyorsun? (H. R. Gürpınar).
– Böyle uğursuz sözlere tahammül edemezdi. (R. N. Güntekin)
– Uğursuz tırpan durmadan bir saat rakkası gibi işlemiş, rast geldiği her şeyi biçmişti. (A. H. Tanpınar)
– Bilhassa hislerindeki olgunlukla âdeta evin uğuru, tılsımı, bereketi idi. (S. Ayverdi)
– Uğurlar olsun! Soranlara çok selam söyleyin.