Gana ya da resmî adı ile Gana Cumhuriyeti; Batı Afrika’da, Atlas Okyanus’una kıyısı olan bir ülkedir. Batıda Fildişi Kıyısı, kuzeyde Burkina Faso ve doğuda Togo’yla çevrilidir. Gana nüfusu 2018 yılına göre 29,77 milyon, para birimi Gana Cedisi, başkenti Akra, yüzölçümü 238.535 km², resmi dili İngilizce’dir. Halkın yarıdan fazlası Hristiyan ve yaklaşık sekizde biri Müslüman’sa da Ganalılar’ın çoğu geleneksel dinleri ile alışkanlıklarını bugün de sürdürmektedirler. Resmi dil olan İngilizce’nin yanı sıra, yaygın olarak konuşulan diller arasında Fanti, Tvi, Hausa ve Zema dilleri sayılabilir.
Genellikle düz olan Gana’nın en yüksek noktası 889 metre yüksekliğindeki Afadjato Tepesi’dir. Çok sayıda lagün bulunan kıyılar kumluktur. Altın kıyısı denen ve dar bir şerit biçiminde uzanan kıyı ovası 50-80 km genişliğindedir. Gana’nın güneyi tropik yağmur ormanlarıyla kaplıdır ve bu ormanların büyük bir bölümü tarım alanları yaratmak için kesilmiştir. Kuzeyde savanlar yer alır. Güneydoğudaki kıyı savan kuşağı ise karışık çalı ve uzun otlardan oluşur.
Ülke için yaşamsal önemi olan Volta Irmağı Gana’yı kuzeyden güneye doğru baştan başa geçer. Volta Irmağı üzerinde baraj sularının toplandığı ve dünyanın en büyük yapay göllerinden biri olan Volta Gölü vardır. Volta Irmağı havzası Gana topraklarının yüzde 60’ını kaplar. Havzanın kuzeybatısında yer alan Asanti Yaylası’nda Gana’nın en önemli ürünü olan kakao yetiştirilir.
Gana’nın yüzölçümü nerdeyse İngiltere kadardır. Ülke, Sahra Çölü’nden güneydoğuya doğru esen sıcak ve kuru rüzgârların etkisi altındadır. Atlas Okyanusu’ndan kuzeye doğru esen serin ve nemli rüzgârla karşılaşan bu sıcak rüzgârlar güçlü fırtınaların kopmasına neden olur. Kuzeyde yağışsız mevsim Kasım ayından Mart ayına kadar sürer. Ülkenin güneyi daha yağışlıdır ve yağmur mevsimi Ağustos ile Eylül ayları arasındadır.

Gana; antilop, manda, fil, şempanze, yaban domuzu, sırtlan, pars, aslan ve maymunlarıyla çok zengin bir yabanıl yaşama sahiptir. Irmaklarda timsah ve suaygırları, ormanlarda değişik tür böcekler, yılanlar ve çok büyük kara kurbağaları yaşar. Savanlarda koni biçiminde dev termit (beyaz karınca) yuvaları vardır.
Nüfusun üçte ikisi güneyde, Kumasi ile kıyı bölgesi arasındadır. Afrika’nın en kalabalık ülkelerinden biri olan Gana’da yerleşim, özellikle başkent Akra çevresinde çok yoğundur.
Gana’da birbirinden değişik diller konuşulur ve çeşitli etnik gruplar vardır. En büyük grup olan Akanlar ülkenin güneyinde, Guanglar merkezde, Dagombalar, Mamprussiler, Sisalalar ve Walalar ise kuzeyde yaşarlar.
GANA TARİHİ
Gana adını, 7. ve 12. yüzyıllar arasında Afrika’da yaşayan eski bir imparatorluktan almıştır. Bugünkü Gana, 8. yüzyılda gücünün doruğuna ulaşan bu imparatorluğun yaşadığı bölgenin güney kesiminde yer alır.
Gana’nın Avrupa’yla ilk ilişkisi, Portekizliler’in 15. yüzyılda ticaret için bu bölgeye gelmeleriyle başlar. 17. yüzyılda altın, fildişi ve baharat ticareti için birbirleriyle yarışan Hollandalı, Danimarkalı, İsveçli, İngiliz, Fransız tüccar ve kâşifler ülkeye akın ettiler. Başlıca çekim gücünü oluşturan altından ötürü Portekizliler bu toprakları Altın Kıyısı olarak adlandırdılar. 17. yüzyıldan başlayarak Ganalı kölelerin Yenidünya’ya satılması ise en kârlı iş durumuna geldi.
Ülkenin iç kesimindeki Kumasi çevresinde kurulan Asanti İmparatorluğu 17. yüzyılda büyük bir güç durumundaydı. 1800 yılına gelindiğinde İngilizler, Hollandalılar ve Danimarkalılar 40 kadar kaleyle kıyıları ellerinde tutuyorlardı. Asanti İmparatorluğu, 19. yüzyılda İngilizler’in saldırılarıyla yıkılıncaya kadar Batı Afrika’da önemli bir güç olarak varlığını sürdürdü.
1872 yılında Hollandalıların bölgeden çekilmesinden sonra 1874 yılında Asanti başkentini yıkan İngilizler, 1902 yılında bu toprakları resmen sömürgeleştirdiler. İngiliz egemenliği altındaki Altın Kıyısı kakao plantasyonu olarak geliştirildi.
1940 yıllarının sonlarına doğru, Altın Kıyısı’nda bağımsızlık hareketleri başladı. Büyük kentlerde sömürge yönetimine karşı tepkiler yoğunlaştı. Afrikalılar ülkelerinin yönetiminde söz sahibi olmak istiyorlardı. Kwame Nkrumah’ın başbakan olmasından sonra yönetimde Siyahlar’ın ağırlığı arttı. 1951 yılında İngilizler Afrikalılar’a içişlerinde özerklik sağlayan yeni bir anayasayı kabul etmek zorunda kaldılar. Daha sonra, 1957 yılında Altın Kıyısı, Gana adıyla özgür oldu. Dr. Kwame Nkrumah 1960 yılında cumhuriyet olan Gana’nın ilk cumhurbaşkanı ilan edildi. Nkrumah ömür boyu devlet başkanlığını meclise kabul ettirerek elinde geniş yetkiler topladı. 1966 yılında ordu Nkrumah’ın diktatörce tutumunu öne sürerek yönetime el koydu. 1969 yılında sivil yönetime geçildiyse de, 1972 yılında gerçekleştirilen bir askeri darbeden sonra, anayasal yönetime yeniden son verildi. 1981 yılında yeni bir darbe sonucu Nkrumah’ın ulusal bağımsızlıkçı düşüncelerini benimseyen Jerry John Rawlings yönetime el koydu. Parlamento ve siyasal partiler kapatıldı. 1980’lerin sonlarına doğru, öğrenci gösterilerinin ardından bir süre üniversiteler kapatıldı ve yönetim karşıtları tutuklandı.