Kanaat gibi devlet olmaz
* Elindekiler ile yetinmesini bilen kimse sıkıntı çekmez.
* Dünyalıktan fazla birşey istemeyen, arzı yeter bulan ve elindekiyle yetinmesini bilen kimse yoksulluk çekmez. Yemede, içmede, giyim ve kuşamda, barınma ve diğer konularda aşırıya kaçmayan kimse mutlu bir hayat yaşar.
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
* Kim ki elindekinden hoşnut olmuyor, onu yeter bulmuyor, onunla yetinmiyor, daha fazlasını istiyor ve onu hor görüp geri çeviriyorsa büyük bir hata işliyor demektir. Çünkü çoklar, azların (küçük şeylerin) birikmesiyle meydana gelir. Küçük şeylere sahip çıkmayan, onların birikmesiyle olmuş olan çoğu da kaybetmiş sayılır.
* Çoklar, azların birikmesiyle meydana gelir. Küçük şeyleri hor görenler, büyük şeyler edinmek fırsatını sürekli olarak kaçırırlar.
Bedenin rahat etmesi, ancak kanaattedir
İnsanın arzu ve isteklerinin sınırı yoktur. İnsan, ulaşılması çok zor olan hedeflerini gerçekleştirmenin yollarını arar ve çaba gösterir. Kişin, kendini bedenen de olsa yıpratmaması için aza kanaat getirip hayallerinin peşinde koşmamalıdır.
Kanaat tükenmez hazinedir
Kanaat; verilene razı olma, fazlasını istememe, kısmetinden hoşnut olma anlamlarına gelir ve olgun insanın özelliklerinden biridir. Elinde olan imkanlarıyla yetinmeyi bilen insan mutlu olur, sıkıntı çekmez. Aksi haldeki açgözlü insan çok varlıklı olsa bile hep daha fazlasını istediği için mutsuz olur. Aşırı hırs ve açgözlülük insanı mutsuz eder, kişiyi yasa dışı yanlış yollara itebilir. Zaten yeryüzünde yaşanan bütün sıkıntılar, aza kanaat etmemekten doğar.
Dünya sefâsı kanaatten ibarettir
Hayatın sıkıntısız geçmesi arzu edilir. Kavuştuğu nimetten hoşnut olan, fazlasını istemeyen, ihtiraslı olmayan kişi kolay tatmin ve mutlu olur. Kim ki elindekiyle yetinmiyor, daha fazlasını istiyorsa ve küçük şeylerin birikmesiyle yetinmesini bilmiyor, kanaat etmiyorsa azın çoğunu da kaybetmiş sayılır. Bu bakımdan iyi, tatlı ve mutlu bir hayatın yolu kanaatten geçmektedir.
Kanaatta izzet, tamah da zillet vardır
Kanaat; verilene razı olma, fazlasını istememe, kısmetinden hoşnut olma anlamlarına gelir ve olgun insanın özelliklerinden biridir. Elinde olan imkanlarıyla yetinmeyi bilen insan mutlu olur, sıkıntı çekmez. Aksi haldeki açgözlü insan çok varlıklı olsa bile hep daha fazlasını istediği için mutsuz olur. Aşırı hırs ve açgözlülük insanı mutsuz eder, kişiyi yasa dışı yanlış yollara itebilir. Zaten yeryüzünde yaşanan bütün sıkıntılar, aza kanaat etmemekten doğar.