İmkan bulmak deyiminin anlamı
Yararlanılan uygun şart veya durum elde etmek.
Örnek: İmkan bulsam bir hafta izin yapacağım.
Örnek 2: Tüm evi boyatacağım, ama imkan bulamıyorum.
İmkan vermek deyiminin anlamı
Olanak sağlamak.
Örnek: Zabıtalar satış yapmamıza imkan vermedi.
Örnek 2: Okumak isteyen kızlara imkan verilmeli.
İmkânı yok deyiminin anlamı
Olma ihtimali bulunmayan.
Örnek: Artık imkânı yok sınava yetişemez.
Örnek 2: İmkânı yok, kardeşim öyle bir saçmalık yapmaz.
İmkân bulamamak deyiminin anlamı
Uygun şart veya durum oluşmamak.
Örnek: Bir yıldır memlekete gitmeye imkân bulamadım.
Örnek 2: Tüm ofisi boyatacağım, ama imkan bulamıyorum.
İmkânı kalmamak deyiminin anlamı
Olma ihtimali bulunmamak.
Örnek: Sınıfı geçme imkânı kalmadı.
Örnek 2: Onun buraya gelmekten başka imkânı kalmadı.