Yüreği ferahlamak deyiminin anlamı
* Kaygının ya da üzüntünün ortadan kalkması ile bir rahatlama hissetmek.
* İçi kaygıdan, sıkıntıdan kurtulmak.
Örnek: Herşey ortaya çıkınca yüreğim ferahladı.
Örnek 2: Oh bu korkutucu rüya geçti yüreğim ferahladı.
Örnek 3: Okula geç kaldığımı düşünüyordum ki kalmadığımı görünce yüreğim ferahladı.
Ferah tutmak deyiminin anlamı
İç rahatlığını, huzurunu korumak
Örnek: İçinizi ferah tutun, az sonra sahile yanaşacağız.
Örnek 2: Herkes içini ferah tutsun, ödemeler bugün yapıldı.
Ferahlık vermek deyiminin anlamı
İç açmak, rahatlık hissettirmek.
Örnek: Duvardaki şu renge bayılıyorum, bana ferahlık veriyor.
Örnek 2: Ferahlık versin diye çıkıp balkona oturdular.
Ferah ferah deyiminin anlamı
* Bol bol, geniş geniş, sere serpe.
* En aşağı.
Ferahlık duymak deyiminin anlamı
İçinin açıklığını, rahatlığını hissetmek.
Örnek: Bu bahçeye her geldiğimde, bir ferahlık duyuyorum.
Ferah fahur deyiminin anlamı
* Bolluk içinde.
* Geniş ve sıkıntısız biçimde.
* Bağımsız, bağlantısız, canının istediği gibi.