Harap düşmek deyiminin anlamı
Kötü bir durumla karşı karşıya kalmak.
Örnek: Tam bir haftadır diyetteyim, artık harap düştüm.
Örnek 2: O kadar üzüldü ki, ağlaya ağlaya harap düştü.
Harap etmek deyiminin anlamı
Harap duruma getirmek.
Örnek: Bu bahçeyi harap etmişler.
Harap ve bitap düşmek deyiminin anlamı
Yorgun, bitkin ve perişan hale düşmek.
Örnek: Tam bir haftadır diyetteyim, artık harap ve bitap düştüm.
Örnek 2: O kadar üzüldü ki, ağlaya ağlaya harap ve bitap düştü.
Harap olmak deyiminin anlamı
Harap duruma gelmek, haraplaşmak, perişan olmak.
Örnek: Çocukluğumuzun geçtiği evi harap olmuş görünce çok üzüldüm.