Komşu komşunun külüne muhtaçtır
* Hayat şartları insanları bir arada yaşamaya zorunlu kılmıştır. Bir arada yaşama sosyal hayatı, sosyal hayat da karşılıklı olarak yardımlaşmayı beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla insan her meselesini tek başına halledemez olmuş, yakınındakine başvurmak zorunda kalmıştır. Bu bakımdan komşular birbirlerine en küçük şey için bile muhtaçtırlar. Çünkü en önemsiz şeyin yokluğu, büyük bir işin aksamasına yol açabilir.
* İnsanlar birbirlerine her zaman ihtiyaç duyarlar.
* Birbirine çok yakın yerlerde yaşayan insanlar, en küçük şeye bile ihtiyaç duyar ve bunun için komşusunun kapısını çalarlar. İnsanın nasıl biri olduğu komşularıyla olan ilişkisinden anlaşılır. Bazen önemsiz bir şeyin eksikliği işimizi aksatır. Bir soğan için bile komşuya koşulur. Komşu her zaman komşunun imdadına yetişir.
El deliye, ben akıllıya muhtacım
Bazı zamanlar çevremizdeki akraba ve dostlarımız bilmeyerek de olsa, bize zarar verebilirler. Bu durumlarda yaşanılan sıkıntılar tekrarlanırsa söylenen bir ifadedir. Kısaca “Bana doğru dürüst bir akıl verecek kişi yok mu?” anlamındadır.
Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur
* Ne varlığa, ne makama güvenmemeli; hiç kimseye yukarıdan bakılmamalıdır. Gün gelir insan elindeki varlığı yitirip yoksullaşabilir, bir zamanlar kendisinden daha yoksul olan bir kişiye muhtaç olabilir. Mevkisini de kaybedebilir ve kendisinden daha önce altta olan insanların emrinde çalışmaya mecbur kalabilir.
* Yeryüzünde insanlar yetenek, zekâ, para, şöhret ve mevki bakımından birbirlerinden farklı durumlarda bulunurlar. Bu, olağandır. Atasözünde «altın eşik» sözüyle kastedilen, üstün durumda olan kişilerdir. Bu üstünlük para, mevki veya yetenek bakımından olabilir.
* Ancak, olgun bir kişi herhangi bir üstünlüğü sebebiyle böbürlenip kimseden yüz çevirmemeli, başkalarıyla iş birliğinden kaçınmamalıdır. Yaşama ve geçim şartlarının ağırlaştığı günümüz dünyasında toplumsal dayanışma bir zorunluluk halini almıştır. İnsan, tek başına ne kadar güçlü ve yetenekli olursa olsun, kendi kendine yeterli olamaz. En küçük hizmetlisinden en büyük hizmetlisine kadar sağlam bir kadro oluşturmayan bir devlet adamı ne dereceye kadar başarılı olabilir? Olağanüstü bir roket plânlayan bir uzay âlimi bunu tek başına gerçekleştirebilir mi? Daha bir sürü örnekle çoğaltabileceğimiz bu sorulara elbette «hayır» cevabını vereceğiz. Olağanüstü iş başaranların, zengin ve yüksek mevkide olanların, mesleklerinde sürekli başarı gösterenlerin hayatlarına göz atacak olursak daima bir yardımlaşma ortamının var olduğunu görürüz.
* Şu halde ne kadar kudretli, güçlü ve yetenekli olursak olalım bunun sürekliliğini istiyorsak çevremizdekilerle, bizden daha aşağı durumda olanlarla biie işbirliği ve yardımlaşma düşüncesinden ve prensibinden vazgeçmeyelim, kapılarımızı başkalarına kapatmayalım.
Allah, sağ eli sol ele muhtaç etmesin
* Birine muhtaç olup ondan bir şey istemek, istediğinin yerine gelmediğini görmek insana çok ağır gelir. Bu yüzden bir de hakarete uğramak, hele en yakınından böyle bir tavır görmek insanı kahreder. Bu sebeple “Allah`a, bizi en yakınımıza dahi muhtaç etmesin” diye dua etmeyi bir görev bilir insan.
* Muhtaç olup başkasından bir şey istemek insana çok ağır gelir. Bu durumda en yakın akrababile gereken ilgiyi göstermez. Onun için Allah’tan dileğimiz, bizi en yakınımıza dahi muhtaç etmemesidir.
Adam adama her daim muhtaç
* Tek başına yaşamak oldukça zor olduğundan insanlar bir arada yaşarlar, dayanışmaya gerek duyarlar. İhtiyaçlar bu sayede karşılıklı olarak giderilir. Bu bakımdan hiçbir insanı küçümseyip yararsız saymamalı; olur ki bir gün, hiçlenen o insanın yardımına gerek duyulabilir.
* İnsan, varolma mücadelesinde her zaman bir yönüyle eksik ve yetersizdir. Bugün birine ihtiyacı olmayan bir kimse, yarın şartlar değişince yada bir durum ortaya çıkınca o kimseye ihtiyaç duyabilir. İnsanlar, birbirleri için gerekli olduklarını akıllarından çıkartmamalıdırlar.
Tabak mısın? İt bokuna muhtaçsın
Değersiz ve önemsiz gibi görünen kişilerin veya nesnelerin fayda sağladığı durumlar vardır.
Allah sağ gözü sol göze muhtaç etmesin
Birine muhtaç bir durumda olmak çok zordur. Böylesine bir durum insana çok ağır gelir. Böyle bir durumda insana en yakın akrabaları bile gereken ilgiyi göstermeyebilir. Bu bakımdan, Allah (C.C.) kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
Adam adama her daim muhtaç
Tek başına yaşamak oldukça zor olduğundan insanlar bir arada yaşarlar, dayanışmaya gerek duyarlar. İhtiyaçlar bu sayede karşılıklı olarak giderilir. Bu bakımdan hiçbir insanı küçümseyip yararsız saymamalı; olur ki bir gün, sıradan görülen o insanın yardımına gerek duyulabilir.
Altın kepeğe muhtaç
Yüksek düzeyde olan her şey, önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. Kepekle ovulmasa altın parlamaz. Bunun gibi, zengin yoksula, usta çırağa ihtiyaç duyar.
Allah namerde, merde, hiçbir ferde muhtaç etmesin
Namerde yani gerçek anlamıyla adam olmayana ; “merde” yani adam olana, “hiç bir ferde” yani hiç bir kişiye muhtaç etmesin demektir. Muhtaç olunacak tek varlık Allah’tır. Sadece O’na muhtaç olan hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.
Tanrı sağ gözü sol göze muhtaç etmesin
Birine muhtaç bir durumda olmak çok zordur. Böylesine bir durum insana çok ağır gelir. Böyle bir durumda insana en yakın akrabaları bile gereken ilgiyi göstermeyebilir. Bu bakımdan, Allah kişilere her zaman istediklerini versin. Yokluk gösterip en yakınındaki kimselere bile muhtaç etmesin. Yardım isteyecek durumda bırakmasın.