Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar
* Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din, yasa buyrukları yürümez.
* Bir konuda zor kullanılırsa, orada kuraldan, yasadan söz edilemez. Zorbalığın egemen olduğu bir yerde, hak ve hukuk bulunmaz. Her şey kaba kuvvetle halledilir. Haydutluğun ve zorbalığın hüküm sürdüğü yerlerde kanunlar olsun, şeriat hükümleri olsun pek dinlenmez.
* Zorbalığın, kanunsuzluğun hüküm sürdüğü yerde ne din, nede yasa emirleri yürür. Bir ülkede zorba bir yönetim iş başına gelirse, o ülkede daha önce yürürlükte olan yasalar ortadan kalkar; zorbalığın hükümleri yürürlüğe girer.
Baca eğri de olsa, dumanı doğru çıkar
* Dürüst, doğru, iyi ve güzel vasıflarını doğuştan getiren insan, ne denli bozuk, elverişsiz ortamlarda bulunursa bulunsun niteliklerini kaybetmeyip korur. Bu durum nesneler için de geçerlidir.
* Yaradılışı itibariyle iyi olan kişi en kötü durumda bile olsa bu niteliğini kaybetmez anlamında bir söz.
* Yaratılış gereği olan insanın olumsuz koşullarda hemen bozulmayacağı, kötülüklere ve kötülük odaklarına karşı var gücüyle direneceği ortadadır. Önemli olan, insanın doğuştan getirdi özellik ve meziyetlerdir. Buna fıtrat güzelliği denir. Yaradılıştan iyi ve doğru olan kişi yada nesne, nedenli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun, niteliğini yitirmez.
Rüşvet kapıdan girince, iman bacadan çıkar
* Rüşvet, yaptırılmak istenilen bir işte kolaylık sağlanması için bir kimseye mal ve para olarak sağlanan çıkardır. Dinimiz olan İslâm rüşvet alıp vermeyi haram kılmış, haksız bir kazanç olarak görmüştür. Eğer inananlardan biri, Yüce Allah`ın buyruğuna uymayıp bu yasağı çiğnerse, büyük haksızlık etmiş olur; dolayısıyla imanını da kaybeder.
* Doğru yoldan ayrılan ve şerefini rüşvet için feda eden kişiden her kötülüğü beklemek gerekmektedir.
* Rüşver, toplumları çürüten, devletleri çökerten bir sosyal hastalıktır. Peygamberimiz, “rüşveti alanda verende melundur” buyurmuştur. Rüşvet alan kamu görevlisi; hak, adalet, insaf duygularından sıyrılır. Yetkisini rüşvet verenden yana, kötüye kullanır.
Hırsıza kapı, baca olmaz
* Hırsızlık ya da kötülük yapacak kişiye; kilitli kapı, yüksek duvar vb. alınan önlemler pek etkili olmaz. O, içeri girmenin, kötülük yapmanın bir yolunu bulur.
* Kötü bir iş yapmaya karar vermiş kişiyi engellemek için alınan önlemler bir işe yaramaz.
Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz
Baca dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yoldur. Bu nedenle ateş olan yerde bacadan duman çıkması gerekir. Benzer şekilde eşine sıkıntı ve zahmet vermeyen koca da olmaz.
Rüşvet kapıdan girince, insaf bacadan çıkar
* Rüşvet, yaptırılmak istenilen bir işte kolaylık sağlanması için bir kimseye mal ve para olarak sağlanan çıkardır. Dinimiz olan İslâm rüşvet alıp vermeyi haram kılmış, haksız bir kazanç olarak görmüştür. Eğer inananlardan biri, Yüce Allah’ın buyruğuna uymayıp bu yasağı çiğnerse, büyük haksızlık etmiş olur; dolayısıyla imanını da kaybeder.
* Rüşvet alan kamu görevlisi, adalet duygusundan yoksundur. Bu davranışıyla doğru yoldan sapar. Yetkisini rüşvet verenden yana kullanır.
Baca eğri olsa da duman doğru çıkar
Dürüst, doğru, iyi ve güzel vasıflarını doğuştan getiren insan, ne denli bozuk, elverişsiz ortamlarda bulunursa bulunsun niteliklerini kaybetmeyip korur. Bu durum nesneler için de geçerlidir.
Hırsız evden olursa mandayı bacadan aşırır
Hırsız kişi dışarıdan değil de içeridense bunu önlemek daha zordur. Çünkü içerideki kişi neyin nerede olduğunu, nereden girilip çıkılacağını, kısaca ortamın tüm özelliklerini bilir. Bundan dolayı akla hayale gelmedik, imkansız sanılan yollarla hırsızlığını yapar. Bir bankayı veya işyerini çalışanlarından birinin soyması daha kolaydır.