Alay; kalabalık, topluluk, cemâat, güruh, kortej, bütünü, hepsi, belirli günlerde veya belli bir maksat için düzenlenen merâsim, bir merâsimde yada bir gösteride yer alan kalabalık, orduda iki veya daha fazla taburun birleşmesiyle meydana gelen birlik gibi anlamlara gelir. Ayrıca alay; hafife alarak eğlenme, küçümseme, istihzâ, latîfe yaparak takılma, kandırma, birini dinler gibi görünüp başka şeyler düşünmek demektir. İşte alay kelimesi ile ilgili cümleler.
– Mahallelinin kendisiyle alay etmesine çok kızardı.
– Çocukların kendisiyle alay geçmesini umursamazdı.
– Zavallıyı alaya alıyorlardı.
– Yaşadığımız kaza inan bana alay gibi geliyor.
– Belki de bu ninni, Hüseyin Rahmi’nin hayâtımızın her safhasını alaya alan romanları gibi biraz da eğlenmek için yapılmıştı. (A. H. Tanpınar)
– Öğretmen, kaşlarını kaldırıp, Orhan’a alaylı alaylı baktı.
– Bir gün meselâ Ahmed Cemil’in bir makālesinde yanlış bir cümle-i izâfiyye bulduğu için bir hafta alay geçerdi. (H. Z. Uşaklıgil)
– Kimisi daha acele ve çok ciddî işlerinden bahsetti, biri de alaya vurdu. (R. H. Karay)
– Millet beni alaya aldı. (S. Fâik)
– O adamın belediye başkanı olması herkese alay gibi geliyor.
– Alay geçmek bugünkü dalga geçmeye benzer bir harekettir (N. S. Banarlı)
– Alay etmek için mükemmel bir fırsattı. (T. Buğra)
– Altı alay üstü kalay bir dolaba benziyor bu.
– Alay olsun diye sokaktan üç dört kırmızı kâğıt fener aldırmış. (R. N. Güntekin)
– Senin için alaylı, dışı kalaylı olduğu için böyle düşünebilirsin.
– Bu zâlim alay ok gibi yüreğime saplanmıştı. (R. N. Güntekin)
– İçi alaylı, dışı kalaylı bir araba almışsın.
– Hiddetinden gözü kimseyi görmüyor, alayımıza birden ateş püskürüyordu.
– Bu törende bir alay kurulduğu için onların gösterisini izleyeceğiz.
– Her yerden bir merak sardı alayı / Ok uçtu hedefin kalbine düştü. (Y. Kemal)
– Meydanda toplanan halk alay alay şehre girmeye başladı.
– Alâeddin Keykubad’ın o muhteşem saltanat alayı şehre girdiği gün bu şehrin bayram manzarasını hakîkaten bilmek isterdim. (A. H. Tanpınar)
– Eğer bir alay kurulursa gerçekten çok güzel faaliyetler yapabiliriz.
– Vaktiyle vezirler ve beylerbeyleri (…) ordugâha iltihakları sırasında ihtişamlarının derecesini anlatmak için alay gösterirlerdi (M. Z. Pakalın)
– Alaylar hazırlandı ve gösteri zamanı da geldi.
– Alay gelinin kapısına dayanıyor. (R. H. Karay)
– Kırmızı şalvarlı hortlakların, tiyatro sahnelerinden taşarak korkunç bir maskara alayı hâlinde hayâta akın ettiği zamanlar… (A. Hâşim)