Sıçan çıktığı deliği bilir
Yasalara aykırı, yolsuz, gizli bir iş yapan kimse, kalkıştığı bu eylemin doğuracağı sonuçları önceden enine boyuna hesaplar; yakayı ele vermemek, yakalanmamak için gerekli önlemleri alır; nereye, ne zaman ve nasıl kaçacağını bilir.
Sen bilirsin deyince kavga olmaz
Bir konuyla ilgili görüşme sırasında yumuşak başlı olunuz. Karşınızdakinin sözlerine karşı gelmeyiniz, söylediklerini göz önünde tutunuz. Böyle davranırsanız aranızda bir anlaşmazlık oluşmaz.
Yol bilen kervana katılmaz
Bir işte bilgisi olan, onun nasıl yapılacağını bilen, işinin ehli kimse, çoğunlukla başkalarının yardımına ihtiyaç duymaz; işini kendisi görmeye çalışır.
Yiyen bilmez, doğrayan bilir
Bir işten faydalanan kişi değil, o işi yapan ve emek harcayan kişi, yapılan işin zorluklarını haliyle kıymetini daha iyi bilir.
Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir
* Bir toplulukta nasıl davranılması ve konuşulması gerektiğini bilmeyen kişiler, kendileriyle birlikte başkalarının da başına dert açarlar.
* Beceriksiz ve yeteneksiz kimse, iyilik yapmak isterken kendisini ve çevresindekileri zarara sokar.
Tok, açın halinden anlamaz
Para, mal gibi şeyleri elde etmiş; açlığını gidermiş ve bunlara doymuş olanlar, yoksulların çektikleri sıkıntıyı, içine düştükleri geçim darlığını anlamazlar.
Yol bilenle yürüyen yorulmaz
Her şeyi yöntemine ve kuralına uygun olarak yapan kişiler sorun yaşamazlar, başarıya kolay ulaşırlar.
Tuz, ekmek hakkını bilmeyen kör olur
Birinin ekmek yedirip iyilik ettiği kimse, bütün bunlara karşılık üzerinde hakkı bulunan insana karşı nankörlük edip hıyanet içinde olursa başına türlü felâketler gelir. Böyle kişileri Allah da sevmez.
Var ne bilsin yok hâlinden
Para, mal gibi şeyleri elde etmiş; açlığını gidermiş ve bunlara doymuş olanlar, yoksulların çektikleri sıkıntıyı, içine düştükleri geçim darlığını anlamazlar.
Yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir
Kişi neyle uğraşacağını, ne iş yapacağını, hangisinin kendisine uygun geleceğini bilmeli ve ona göre bir seçim yapıp çalışmaya başlamalıdır. Aksi takdirde bir işte tutunamayarak, sık sık yer değiştirecek, bundan ötürü de çok zarar görecektir.
Kayış bilir, kotan ne çeker
Ağır bir işin ne kadar güç yapıldığını ancak o işin yapılmasında aracı olan, emeği geçen bilir.
Kör bıçak ele yavuz, iş bilmeyen avrat dile yavuz
Körleşmiş bir bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; işini bilmeyen bir hanım da çok konuşmaktan, gevezelikten başka bir iş yapmaz.
Ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli
Her insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir. Yoksa yadırganır, dışlanır.
Kiminle dans ettiğini biliyor musun?
Bu konuda benim ne kadar üstün olduğumu biliyor musun?
Öküz, yem bitince çifte gideceğini bilir
Akıllı insan elindeki imkanların bitmesi halinde sıkıntıya düşeceğini bilir. Bu nedenle gelecek günlerini de düşünerek, elinden geldiğince çalışıp kazanmaya uğraşır. Ancak bazı aptal kişiler çalışmak için aç kalmayı bekler, imkanları tükenince iş peşinde koşar. Çalışmanın, emekle kazanmanın önemini kavramak için aç kalmak gerekmez.
Kel ilaç bilse kendi başına sürer
Kişi, kendisinin yardıma muhtaç olduğu konuda başkasına yardım edemez. Kendi sorunlarına çözüm bulamayan kişiden yardım beklemek anlamsızdır.
Oynamasını bilmeyen kız (gelin) ”Yerim dar!” demiş; yerini genişletmişler ”Yenim dar!” demiş
Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, türlü nedenler ileri sürer. Çıkan engellerin işini güçleştirdiğini söyler. Böylece, yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır.
Kimse bilmez, kim kazana kim yiye
Allah bazı kişilere para verip, yemeyi nasip etmezken; bazı kişilere de zenginlik vermeden para, bolluk ve bereket içinde yaşamayı nasip eder. Nasipten öte bir şey olmaz dendiği gibi, bazı kimseler ömürleri boyunca, gerek kendileri gerekse çoluk çocuğu için çalışıp mal, mülk biriktirir. Biriktirdikleri bu varlıkları, gün gelir de bazı zamanlar o kişiye ve ailesine hiç fayda sağlamaz. Nasibi olan, hiç akılda olmadık kişiler o birikimi yerler.
Malını yemesini bilmeyen (yemeyen) zengin her gün züğürttür
Züğürt kimse parası olmadığı için zorluk içindedir. Parasını yiyemeyen veya bilerek yemeyen kimseler ise paraları olduğu halde bu yokluğu çekenlerdir. Sahip olduğu maldan gerektiği gibi yararlanmayan kişi ile; elinde hiçbir şeyi olmayan fakir arasında bir fark yoktur.
Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez
Küçük de olsa bir iyiliğin veya maddi varlığın kıymetini bilmeyen, ona karşı teşekkür bile etmeyen kişi, daha büyük iyiliklerin ve maddi varlıkların değerini de bilmez.
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir
Bir kimse, birçok hile bilebilir ve bunu karşısındakini aldatmak, yenmek için uygulayabilir. Ancak karşısındaki kimse de tuzağa düşmemek için birçok önlem alır. Kişi bunları hesaba katmalıdır.
At binicisini bilir
Emir altında çalışan kişi, kendisini yönetenin işten anlayıp anlamadığını, ne isteyip istemediğini, hangi olay karşısında nasıl tavır takındığını bilir; işini de ona göre yapar ve yürütür.
Aşını, eşini, işini bil
Mutlu, huzurlu ve sağlıklı yaşamak için insan yediklerine ve içtiklerine özen göstermeli, eşini ve dostlarını iyi seçmeli, işine önem vermeli ve işini iyi yapmalıdır.
Arı, bal yapacak çiçeği bilir
Bazı kimseler, açıkgöz insanlar ve işinin uzmanı olanlar, çıkar sağlayabilecekleri, kazanç elde edecekleri yerleri ve kişileri gayet iyi bilirler, ona uygun davranıp işlerini halllederler.
Anamın öleceğini bilseydim, kulağı dolu darıya satardım
İnsan en değerli bir malının karşılıksız olarak elinden gideceğini, kaybedeceğini bilebilse, onu yok denilecek kadar az para ile satar.
Altının kadrini sarraf bilir
Bir kimsenin veya bir şeyin gerçek değerini, ancak bu konulardan anlayan, uzmanlığı bulunanlar bilir.
Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz
Bütün insanlar, yaptıkları her şeyden yaratıcıları olan Allah`a karşı sorumludurlar. Allah, kullarının ne yaptıklarını, ne düşündüklerini ve kalplerinden geçenleri bilir. İnsan, eğer bir suç işlemişse, bu suçundan dolayı önce Allah`tan korkmalı ve utanmalıdır. Çünkü, hiçbir şeyin kendisine gizli olmadığı Allah, onun suç işlediğini biliyordur. Bunu gizlemek, o suçu ortadan kaldırmaz. Öyle ise onu kuldan niçin saklamalıdır?
Allah bilir ama kul da sezer
Bir işin nasıl sonuçlanacağını Allah bilir. Ama insan da kafasını kullanarak bir işin sonucunu tahmin eder.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
Aç, yemek yeme ihtiyacı olan, yemesi gereken kimsedir. Bu insanın düşüncesi de karnını doyurmaktır. Onun bu isteği kimi özürlerle giderilip geçiştirilemez, böyle yapılmak istenirse kimi anlamsız ve aşırı davranışlara kaymasına neden olunur. Çocuklar da bir şey istediler mi hemen onun yerine getirilmesini isterler, beklemek nedir bilmezler.
Abanın kadri, yağmurda bilinir
* Daha önce kıymetsiz gibi görünen bir çok şeyin, kullanım zamanı geldiğinde değeri artar.
* Her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıkar.
Çok gezen çok bilir
Bilgi edinmenin çeşitli yolları vardır. Bunlardan biri de gezip görerek öğrenmedir. Çok gezen kişiler, gezdiği yerlerde çok şey öğrenir; yeni yerler görür, yeni dostlar edinir. Böylece bilgisini, kültürünü geliştirir.
Çok bilen, çok yanılır
Bir insan çok bilgi sahibi olabilir. Ama bu demek değildir ki her şeyin doğrusunu biliyor. Onun da bilmediği, inceliğini kavramadığı pek çok şey vardır. Bu bakımdan bilgisi sebebiyle bir insan kendisine güvenip öyle olur olmaz şeylere karışmamalıdır. Yoksa yaptığı bir hareket, söylediği bir söz, fark etmediği bir durum onu yanılgıya düşürüp zor durumda bırakabilir.
Cemaat ne kadar çok olsa da imam gene bildiğini okur
Bir toplulukta çok kişi ve fikir olsa da karar verme yetkisine sahip kimseler, kendi bildiklerini uygularlar. Aynı şekilde çevrenin önerileri ne olursa olsun, insan genelde istediğini ve bildiğini yapar.
Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez
Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler, rahatlığın, huzurun ve mutluluğun kıymetini pek anlayamazlar.
Cami ne kadar büyük olsa da imam (hoca) gene bildiğini okur
Bir toplulukta çok kişi ve fikir olsa da karar verme yetkisine sahip kimseler, kendi bildiklerini uygularlar. Aynı şekilde çevrenin önerileri ne olursa olsun, insan genelde istediğini ve bildiğini yapar.
Buldum bilemedim, bildim bulamadım
Kişi, elinde fırsat varken bundan yararlanmayı bilmez. Yararlanma yollarını öğrendiği zaman da değerlendirecek fırsat bulamaz.
Bir’i bilmeyen bini hiç bilmez
* Çok küçük de olsa bir iyiliğin, paranın değerini bilmeyen, iyilik edene karşı teşekkür duygusu beslemeyen kişi, daha büyük paraların, iyiliklerin değerini de bilmez; iyilik edenlere karşı da duygusuz kalır.
* Allah’a karşı görevlerini yapmayan, kullara karşı hiç yapmaz. Kişilerin vicdanları en iyi kanun koyucudur. Vicdanının sesine uyup bir olan Allah’ın emirlerine uymayan kişilerden, binlerce insana karşı iyilik ve hoşgörü beklemek beyhudedir.
Bin bilsen de bir bilene danış
Herkes eşit bilgiye sahip değildir. Çok iyi bildiğimizi sandığımız konunun bilmediğimiz bir yanı olabilir, o konuyu bizden daha iyi bilenler de çıkabilir. Bu yüzden bir işe kalkışmadan önce bu gibi kimselere danışmalı, onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmalıyız. Eksiğimizi ancak böyle giderebilir, yanlışımızdan ancak böyle kurtulabilir, iyi bir sonuca da ancak böyle kavuşabiliriz.
Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
İnsan hayatı için bilgi oldukça önemlidir. Ne ki insan her şeyi bilmez. Bilmesine de imkân yoktur. İnsanın her şeyi bilmemesi doğaldır. Bunun utanılacak bir yanı da yoktur. Ancak imkân varken bilmediklerini sorup öğrenmemesi, biliyorum tavrıyla bir işe girişmesi son derece sakıncalıdır ve kusurludur. Çünkü yanlış bir yola saparak hem kendine, hem de başkalarına zarar verebilir.
Başa gelmeyince bilinmez
İnsan başkalarının uğradığı felâketlerin, dertlerin ne denli acı olduğunu gerektiği gibi idrak edemez. Ne zaman ki benzer bir olayla karşılaşır ve acıyı tadar, işte o zaman anlar.
Baş yastığı baş derdini bilmez
Bir kimsenin en yakını bile, o kimsenin derdini bilmez, sıkıntısını anlamaz. İnsan, dertleri ve sıkıntılarıyla birlikte yaşamını sürdürür.
Çok gezen çok bilir
Bilgi edinmenin çeşitli yolları vardır. Bunlardan biri de gezip görerek öğrenmedir. Çok gezen kişiler, gezdiği yerlerde çok şey öğrenir; yeni yerler görür, yeni dostlar edinir. Böylece bilgisini, kültürünü geliştirir.
Erkek getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli
Bir ailede erkek çalışıp kazanmakla, anne tasarruflu olmakla yükümlüdür.
Hasta olmayan, sağlığın kadrini bilmez
Sağlık çok değerlidir ve en kıymetli nimettir. İnsan ancak hasta olup ağrılar, acılar, sızılar içinde kalınca sağlıklı olmanın değerini anlayabilir. Sağlığına kavuştuğunda da çektiği sıkıntıları düşünüp yeniden hasta olmamaya çalışır, sağlığına özen gösterir.
Devletli ile deli bildiğini işler
Üst makamdakiler ve deliler kimseyi dinleyip dikkate almazlar. Kendi akıllarına göre hareket ederler.
İş bilenin, kılıç kuşananın
* Kim ki bir işi beceriyor, bir şeyi kullanıyor, bir şeyden gerektiği gibi faydalanıyor, o şeye sahip olmalıdır; en uygunu, yakışanı da budur.
* Kim ki başkasının yararlanmadığı, yararlanmasını bilmediği bir şeyi elinde tutuyor ve ondan yararlanıyorsa, o şey, mal sahibinden çok onun sayılır.
Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
İnsanların başına kimi felâketler, sıkıntılar da çok kez dilleri yüzünden gelir. Dilini tutmayan, ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmeyen insanların başlarına belâ geldiği ve bu yüzden pişmanlık duydukları çok görülmüştür.
Herkes bildiğini okur
İnsanlar çoklukla kendi akıllarını beğenirler. Dolayısıyla başkaları ne derse desin, onların düşüncelerine uymaktansa kendi düşüncelerine göre iş yapmayı daha uygun bulurlar.
Kader olmayınca kadir bilinmez
Eğer bir insan talihsizse, ne denli iyi, ne denli yetenekli olursa olsun değeri anlaşılmaz.
Dalmasını bilmeyen ördek, kıçından dalar
Her iş, bir düşünce ile, bir plan ile yapılmalıdır. Ne yaptığını iyi bilmeyen kimseler, giriştikleri işlerde akılcı yollardan ayrılırlar.
Haddini bilmeyene bildirirler
Yetkili olmadığı konularda ahkam kesenler, yetkiliymiş gibi davrananlar hak ettikleri durumlarla mutlaka karşılaşırlar. İnsan, bilgisinin ve yetkisinin sınırlarını bilmeli ve buna göre davranmalıdır.
Doğru bilinmeyince eğri bilinmez
Her şey zıddı ile kıyas edilir. Doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.
İyilik et de denize at, balık bilmezse Hâlik bilir
Yaptığın iyiliklerden karşılık bekleme; yaptığın iyilik boşa çıksa da kıymeti bilinmese de sen iyilik yapmaya devam et. Bunu Yüce Allah görür. Bu davranışından ötürü seni bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka ödüllendirir. Hem de kat kat fazlasıyla.
Damdan düşenin hâlini, damdan düşen bilir
Kötü bir duruma düşen kimse, başkasının başına gelen kötü bir şey nedeniyle onun düştüğü durumu iyi anlar. Bu bakımdan, ona hoşgörüyle yaklaşır. Örneğin, top oynarken kolunu kıran bir kişi, yine top oynarken kolunu kıran başka bir kişinin ne kadar acı ve sıkıntı çektiğini, kolu sağlam olan kişiden daha iyi anlar.
Herkes kendi ayıbını bilmez
İnsan kendi kusurlarını, eksiklerini bilemez. Bilse zaten yapmaz.
Fare, çıktığı deliği bilir
Toplumun onaylamadığı işleri yapanlar, sıkıştıkları zaman nasıl hareket edeceklerini önceden hesaplarlar.
İnsanın kıymetini insan bilir
Bir kişinin ne kadar değerli olduğunu, insanları iyi bilen, nitelikli biri bilebilir. Niteliksiz insanlar onun değerini bilemezler.
Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir
İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.
Hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır, ne masat
* Alacağını ve borcunu bilmeyen, gelirini giderini işine göre ayarlamayan kişi, elinde avucunda bulunanı da kaybeder; zarara uğrar.
* Önlemini iyi almadan, ne yapıp edeceğini iyi düşünmeden, bir iş girişiminde bulunan kişi, başarıya ulaşamaz; o iş için gerekli olan imkânları da yitirir.
Destursuz bağa girilmez; gireni sopa ile kovarlar, girenin yediği sopayı Mevla bilir
İzin alınmadan girilmeyecek bir yere girmeye, yapılmayacak bir işi yapmaya kalkan kimse, bunun cezasını fazlasıyla çeker.