Bilgisiz insan, meyvesiz ağaca benzer
* Okuyup bilgi sahibi olmayan cahil kişiler, meyvesiz ağaçlar gibi insanlığa fayda sağlamazlar.
* Bir insanı diğer insanlardan ayıran özelliklerinden birisi bilgili olmasıdır. Bilgi, insanların toplum içinde belirli bir mevkiye sahip olmasındaki en büyük faktördür. Bilgiden zarar gelmeyeceği gibi tam aksine bizi ileri seviyelere taşıyabilecek ve başarıdan başarıya sürükleyecek bir yararı vardır. Bilgiye sahip olamayanlar ise bu hayatta oldukları yerde sayıklar hatta daha da dibe batarlar.
* Başarıya giden yolda bilginin çok büyük payı vardır. İnsan sürekli yeni şeyler öğrenebilir ve kendisini geliştirebilir. Bilgi kazanımı, iyi bir eğitim, çeşitli tecrübeler ve meraklı bir yapıya sahip olup çokça kitap okumakla sahip olunur. Yeterli bir bilgiye sahip olursak biz insanların peşinden değil, insanlar bizim peşimizden koşarlar. Bilgili insan bol meyve veren bir ağaç gibidir ve asla kuruması mümkün değildir. Bilgi sahibi olmayan bir insan ise tıpkı meyvesiz ağaca benzer ve meyve vermeyen ağaç hiçbir işe yaramaz, kimseye faydası dokunmaz.
* Hayatta belirli bir amaca ulaşmak için bilgi çok gereklidir. Bilgilerimizi sürekli tazeleyip üstüne yenilerini eklediğimizde hayatta hedeflediğimiz yolda yürümemiz çok daha kolay olur.
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir
Sağlıklı ve kalıcı bilgiler edinmek kısa sürede olacak şey değildir. Bilgili olmak ve öğrenilen bilgilerle kendine yön vermek için uzunca bir zaman öğrencilik yapmak, eğitim öğretim görmek gerekir. Bu süreçte başarılı olabilmek için de; sabır ve kararlılıkla çalışmak, gayret göstermek gerekir.
Bilgisiz bir kimse savaş davuluna benzer sesi çok içi boştur
Bilgili insan, konuşacağı yeri ve zamanı iyi bilir, konuşmasını uzatmadan gerekli bilgiyi söyler. Cahil kimse, bilgisiz ve görgüsüz olduğundan konuşacağı yeri ve zamanı bilmez. Gerekli gereksiz her konuşmaya dâhil olmaya çalışır, boş konuşarak kendince fikir beyan etmeye çalışır, dinleyenlerin zamanını alır, susmak da bilmez. Ayrıca böyle kişiler dedikodu yapmaktan geri kalmazlar, bazen istenmeyen olayların ortaya çıkmasına da sebep olurlar.
Bilgin, parasız da olsa zengin sayılır
Bilgi, yeri geldiğinde hayat kurtarır. Bilgi sahibi kişi, sahip olduğu bilgileri kullanmasını bilirse, kolaylıkla maddi kazanç da elde eder. Günümüzde de geçimini sadece sahip olduğu bilgilerle elde eden çok kişi vardır.
İnsanı elbisesine göre karşılarlar, bilgisine göre ağırlarlar
İnsanlar ilk karşılaşmada genel olarak, bilmediği ve tanımadığı kişinin kılık kıyafetine, dış görünüşüne bakarak bir yargıya varır. Kişi ilk izlenimler doğrultusunda bir tutum ve davranışla karşılaşır. Sonrasında kişinin tanınmasıyla nasıl biri olduğu anlaşılır. Tanışmadan sonra kıyafetine göre değil, kişiliğine göre davranılır.
Bilgi insanın ufkunu açar, dünyayı genişletir
İnsan öğrendikçe, giderek çok az şeyler bildiğinin farkına varır. İnsanın bilgi ve tecrübe ufku genişledikçe yeni bilgilerini elde etmenin ve yeni ufukların önünde açıldığını görür. Böylece bilgi deryasının içinde bulunan insan, herhalde Yüce Allah’ına şükreder.
Padişahlar halka, bilginler padişahlara hükmeder
Yöneticiler, yönettikleri halka en iyi ve adil şekilde hizmet etmekle yükümlüdür. Kişinin padişah -yönetici- olması, her şeyin en doğrusunu biliyor anlamına gelmez. Çünkü akıl akıldan üstündür. Yönetici olarak bir kişi öne çıkmış olsa da, yöneticileri yönlendiren danışmanlar vardır. O kişiler de bir bakıma yöneticiyi yönetmiş olurlar.
Bilgisiz insan, içi boş davula benzer
Bilgili insan, konuşacağı yeri ve zamanı iyi bilir, konuşmasını uzatmadan gerekli bilgiyi söyler. Cahil kimse, bilgisiz ve görgüsüz olduğundan konuşacağı yeri ve zamanı bilmez. Gerekli gereksiz her konuşmaya dâhil olmaya çalışır, boş konuşarak kendince fikir beyan etmeye çalışır, dinleyenlerin zamanını alır, susmak da bilmez. Ayrıca böyle kişiler dedikodu yapmaktan da geri kalmazlar.
Açlık yemekle, bilgisizlik okumakla giderilir
Karnı acıkan kişi yemek yer, bilgi edinmek isteyen kişi de doğru kaynakları okuyup bilgi edinmelidir.