Sürgün gitmek deyiminin anlamı
* Sürgüne gönderilmek, sürgün cezasına uğramak.
* Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak, ishal olmak.
Örnek: Sürgün gitmek istemediği için, memuriyetten istifa etmiş.
Örnek 2: Çocuk sürgün gitmiş, doktora götürdüler.
Sürgüne göndermek deyiminin anlamı
Ceza olarak bir yere sürmek, sürgün etmek.
Örnek: Seni sürgüne göndermeleri, doğru bir karar değildi.
Örnek 2: Soruşturma sonrası öğretmeni, köye sürgüne göndermişler.
Sürgün cezası deyiminin anlamı
Ceza alarak oturduğu memleketten dışarıya çıkarılıp başka memlekette oturma mecburiyeti olan ceza.
Sürgün yemek deyiminin anlamı
Ceza olarak bir yere gönderilmesine karar verilmek, sürgün cezası almak.
Örnek: Sürgün yemiş, gitmek istemediği için memuriyetten istifa etmiş.
Örnek 2: İşini düzgün yapmalısın, yok sürgün yemekten kurtulamazsın.
Sürgün edilmek deyiminin anlamı
Ceza olarak bir yere sürülmek, sürgüne gönderilmek.
Örnek: Senin sürgün edilmen, doğru bir karar değildi.
Örnek 2: Soruşturma sonrası öğretmen, köye sürgün edilmiş.
Sürgün yeri deyiminin anlamı
Kişilerin ceza olarak gönderildikleri, mahrumiyetleri olan yer.
Örnek: Bu sürgün yerine hangi insan tayin ister ki.
Örnek 2: Unutma, bu kasaba sürgün yeri olarak bilinir.
Sürgün vermek deyiminin anlamı
Filizlenmek.
Örnek: Havaların ısınmasıyla çiçekler sürgün vermeye başladı.
Sürgün avı deyiminin anlamı
Birçok avcının katılmasıyla ve çok defa at üzerinde avı kuşatarak yapılan avlanma, sürek avı.
Sürgüne gönderilmek deyiminin anlamı
Ceza olarak bir yere sürülmek, sürgün edilmek.
Örnek: Sürgüne gönderilmesine karar verdiler.
Örnek 2: En son bir köye sürgüne gönderildiğini hatırlıyorum.
Örnek 3: İşini düzgün yapmalısın, yoksa sürgüne gönderilmekten kurtulamazsın.
Sürgün etmek deyiminin anlamı
Ceza olarak bir yere sürmek, o yere gönderilmesine karar vermek, sürgüne göndermek.
Örnek: Sürgün edilmiş, gitmek istemediği için memuriyetten istifa etmiş.
Örnek 2: İşini düzgün yapmalısın, yok sürgün edilmekten kurtulamazsın.
Örnek 3: Seni sürgün etmeleri, doğru bir karar değildi.
Örnek 4: Soruşturma sonrası öğretmeni, köye sürgün etmişler.
Sürgün olmak deyiminin anlamı
* Sürgüne gönderilmek, sürgün cezasına uğramak.
* Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak, ishal olmak.
Örnek: Sürgün olmak istemediği için, memuriyetten istifa etmiş.
Örnek 2: Çocuk sürgün olmuş, doktora götürdüler.