El uzatmak deyiminin anlamı
* Birine yardım etmek.
* Dokunmaya, almaya çalışmak.
Örnek: O bizim bir akrabamız, ona hemen elimizi uzatmalıyız.
Örnek 2: El uzatalım da şu işini bir an önce bitirsin.
Örnek 3: Kalan pasta benim hakkım, kimse el uzatmasın.
Örnek 4: Vatandaşın malına el uzatmak olmaz.
Eyvallah etmemek deyimin anlamı
Minnet altına girip boyun eğmemek.
Örnek: Aç kaldı, susuz kaldı ama kimseye eyvallah etmedi.
Yaralı parmağa işememek deyiminin anlamı
En küçük bir yardımı bile esirgemek.
Örnek: Yaralı parmağa işemez o, boşa umut bağlama.
Medar olmak deyiminin anlamı
Yardımı, yararı dokunmak.
Örnek: Hepimiz, sana medar olmak için buradayız.
Örnek 2: Zor günümde bana medar olmayan, başka zaman hiç gelmesin.
Kimseye eyvallah etmemek deyiminin anlamı
Kimseden yardım ve iyilik beklememek, kimsenin minneti altına girmemek.
Örnek: Bu yaşa kadar kimseye eyvallah etmedim, bundan sonra da edecek değilim.
Örnek 2: Kimseye eyvallah etmeden, tüm borcumuzu ödeyeceğiz.
Destek olmak deyiminin anlamı
Güç sağlamak, yardımcı olmak.
Örnek: Sana destek olmak için buradayız.
İmdadına yetişmek deyiminin anlamı
Çok zor ve tehlikeli bir anda yardım etmek.
Örnek: Kaza yapan otomobildekilerin imdadına yetiştik.
Örnek 2: Saldırıya uğrayan adamın imdadına mahalleli yetişti.
Elinden tutmak deyimin anlamı
* Destek olmak, ilerlemesi için yardımda bulunmak. * Yürümesine, kalkmasına, inmesine, çıkmasına yardım etmek.
Örnek: Hayatım boyunca elimden tutan olmadı.
Dokuz körün bir değneği deyiminin anlamı
Birçok kimsenin tek yardımcısı, tek dayanağı.
Kendi kanatlarıyla uçmak deyiminin anlamı
Hiç kimsenin desteği veya yardımı olmaksızın yaşamak veya bir işi olumlu sonuca ulaştırmak.
Örnek: Beş aydır kendi kanatlarıyla uçmaya başladı.
Örnek 2: Kendi kanatlarıyla uçmak için yaşı daha küçük ve tecrübesiz.
El uzatmak deyiminin anlamı
* Birine yardım etmek.
* Dokunmaya, almaya çalışmak.
Örnek: O bizim bir yakınımız, ona elimizi uzatmalıyız hemen.
İşi düşmek deyiminin anlamı
Birinin yardımına ihtiyaç duymak.
Örnek: Eh, onun da bize işi düşecek bir gün.
Destek görmek deyiminin anlamı
Yardım edilmek.
Örnek: Kimseden destek görmeden bir ev aldık.
Eli ayağı olmak deyiminin anlamı
Yardımcısı olmak.
Örnek: Onun eli ayağı olmak hoşuma gidiyordu.
Örnek 2: Küçük kız annesinin eli ayağıydı, o da bunun farkındaydı.
Eline bakmak deyiminin anlamı
* Ancak onun yardımıyla geçimini sağlayabilir durumda olmak.
* Ne getirdi diye gözlemek.
Örnek: Bu yaşa geldi, hala babasının eline bakıyor.
Örnek 2: Elime bakan insanlar var, çalışmak zorundayım.
Örnek 3: Çocuklar, eve gelen babalarının eline bakıyordu.
Örnek 4: Elime bakmayın çocuklar, o sizin değil, annenizin hediyesi.
Bir işin ucundan tutmak deyiminin anlamı
* Bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak.
* Bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak.
Örnek: Kızım, akşama dayınlar gelecek; sen de bir işin ucundan tutsan iyi olur.
Örnek 2: Çocuğu tıraş etmeye çalışıyoruz, sen çocuğu ucundan tutup umursamıyorsun.
Bel bağlamak deyiminin anlamı
Güvenmek, birisinin kendisine yardım edeceğine inanmak, inanıp arkasından gitmek.
Örnek: İnsanoğluna bel bağlanılmaz.
Örnek 2: Bu iş için ona bel bağlamıştım.
Yardım görmek deyiminin anlamı
Destek elde etmek, bağış almak.
Örnek: Seçimde bizden yardım görmek istediğini söyledi.
Yardımına koşmak deyiminin anlamı
Güç duruma düşene istekle yardımcı olmak.
Örnek: Kızılay depremzedelerin yardımına koşmuş, yaraları kısa sürede sarmaya çalışmıştı.
Örnek 2: Hepimiz, kaza yapanların yardımına koştuk.
Yardım elini uzatmak deyiminin anlamı
İlgi gösterip yardım etmek.
Örnek: Elinden geldiğince, ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatmaya çalışır.
Örnek 2: Bize de yardım elini uzatmanı bekliyoruz.
Yardıma muhtaç deyiminin anlamı
Başkalarının yardımına ihtiyacı olan, fakir, yoksul.
Örnek: Bu insanlar yardıma muhtaç, o parayı nasıl ödeyecek?
Örnek 2: Yıllardır bir başına yardıma muhtaç yaşıyor.
Yardımı dokunmak deyiminin anlamı
Faydası olmak, iyiliğini görmek.
Örnek: Bugüne kadar bize hiç yardımı dokunmadı.
Örnek 2: Bana da yardımı dokunacaksa alalım.
Örnek 3: Hastalığına yardımı dokunacaksa kaplıcalara da gideriz.
Yardım ve yataklık etmek deyiminin anlamı
asa dışı eylemlerde bulunan kişileri barındırmak ve işledikleri suça destek olmak.
Örnek: Arkadaşı da yardım ve yataklık etmekten gözaltına alınmış.
Yardımda bulunmak deyiminin anlamı
Yardım etmek.
Örnek: Kazadan sonra çalışamıyormuş, yardımda bulunmak istiyoruz.
Örnek 2: Sınavda arkadaşına yardımda bulunman doğru değil.
Yardım etmek deyiminin anlamı
İmkânlarını ve gücünü başka kişilerin iyiliği için kullanmak.
Örnek: Anneciğim, sana yardım etmek isterdim ama çok işim var.
Örnek 2: Ödevlerine yardım etmemi ister misin?
Örnek 3: Yoksullara yardım etmek insani bir görevdir.
Yardım yapmak deyiminin anlamı
Bağışta bulunmak.
Örnek: Kızılay’a yardım yapmak istiyorum.
Örnek 2: Yardım yaptığınız için çok teşekkür ederiz.
Yardımcı olmak deyiminin anlamı
Yardım etmek, yardımda bulunmak.
Örnek: Temizlik yapacağım, yardımcı olmak istersen gel.
Örnek 2: Aradığım adresi bulamadım, bana yardımcı olursanız sevinirim.
Yardımına yetişmek deyiminin anlamı
İmdadına koşmak.
Örnek: Son anda yardımına yetiştim.