M.Ö. 56 yılında Belçika‘yı fetheden Julius Caesar, onu Galya’nın bir eyaleti haline getirdi. O sırada ülke, Seine ve Ren nehirleri arasında uzanıyordu. Doğal sınırları olmadığından, 843 yılında Verdun antlaşmasıyla Fransa’dan ayrıldı, ama geleneksel olarak Fransız dilini ve kültürünü muhafaza etti.
Belçika, 1795 ile 1815 yılları arasında, Fransız egemenliği altındaydı; daha sonra Hollandalılar tarafından işgal edildi. 25 Ağustos 1830 yılında Brüksel’deki Monnaie tiyatrosunda, Portici’li Dilsiz Kadın adlı oyun oynanıyordu. İtalyanların İspanyollara baş kaldırışını canlandıran bu operada, Kutsal Vatan Aşkı adlı bir düo yer alır. Seyirciler, yurt sevgisini dile getiren bu şarkıyla coşarak, Hollandalı işgalcilerden kurtulmaya karar verdiler ve sokaklara döküldüler. Çok geçmeden isyan bütün şehre, ardından tüm ülkeye yayıldı. Belçikalı yurtseverler, Fransa’da daha yeni gerçekleştirilen 1830 devriminin başarısından da cesaret almışlardı. İngilizlerin ve Fransızların da desteğiyle Belçikalılar, Sachsen-Cobourg-Gotha prensi Leopold’u kral seçtiler. Leopold I adıyla tahta çıkan kral, 1831 yılında kurtuluş ordusunun başına geçti ve Fransa kralı Louis-Philippe’in gönderdiği takviye kuvvetlerinin de yardımıyla, vatan toprağını yabancılardan kurtardı.
Hollanda, Brüksel ayaklanmasından ancak dokuz yıl sonra, yani 1839 yılında Belçika’nın bağımsızlığını tanıdı. Birinci ve İkinci Dünya savaşları arasında, tarafsızlığı Almanya tarafından ihlâl edilen Belçika, kahramanca direndi ve çetin bir işgale göğüs gerdi.
BELÇİKA HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Belçika; Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri olup resmî adıyla Belçika Krallığı, Batı Avrupa’da bulunan bir devlettir. Belçika başkenti Brüksel, yüzölçümü 30.688 km², nüfusu 2019 yılına göre 11,46 milyon, resmi dilleri Fransızca, Felemenkçe ve Almanca’dır. Avrupa Birliği’ne üyedir. Birliğin ve NATO gibi bazı uluslararası organizasyonların merkezlerini barındırır.
Belçika; güneybatıda Fransa, doğuda Almanya Federal Cumhuriyeti ile Lüksemburg, kuzeyde Hollanda arasında yer alır. Kuzey Denizi’ne dar bir kıyı ile açılan Belçika, Avrupa’nın en yoğun nüfuslu ve en çok sanayileşmiş ülkelerinden biridir.
Belçika alçak bir düzlük üzerindedir. Bu düzlüğü, kaynaklarını Fransa’dan alan üç ırmak sular: Schelde, Sambre ve Meuse (Maaş). Bu üç ırmak karmaşık bir suyolları sisteminin ana kollarıdır. Schelde, Belçika’nın batısındaki basık Flandre Ovası’nı suladıktan sonra Hollanda’nın güney ucundan Kuzey Denizi’ne dökülür. Fransa’dan doğan Sambre, yarı yolda Belçika’ya girer, engebeli bir kömür alanından geçer ve Namur’da Meuse Irmağı ile birleşir. Meuse ise, kuzeydoğuya doğru doğal güzelliğini koruyan bir kırsal alan içinden akar, Lifcge’den geçerek Hollanda sınırının bir bölümünü oluşturur.
Meuse’ün güneyinde Ardenler’deki tepeler yer alır. Ağaçlık, bataklık ve yosundan bitki örtüsüyle bu kesim, sınır komşusu Federal Almanya ile benzerlik gösterir.
Belçika’nın büyük bir bölümünde çiftçilik yapılır. Bereketli orta ova topraklarının kuzeyinde yulaf, çavdar ve patates yetiştirilir; bu ürünlerin bir bölümü dışarıya satılır. Güneyde ise buğday ve şekerpancarı tarımı yapılır. Çiftliklerde ayrıca çok sayıda sığır, domuz, koyun ve at beslenir.
Belçika topraklarında tarımsal üretim çok yoğundur. Ne var ki, geçmişte ülkenin asıl zenginlik kaynağı kömürdü.
Sambre-Meuse Vadisi’nde güneye doğru uzanan kömür yatakları, uzun yıllardan beri Belçika’nın başlıca gelir kaynağı olmuştur. Gene bu bölgede demir, çinko, kurşun ve bakır bulunur. Belçika Avrupa’daki coğrafi konumu ve zengin hammadde kaynaklarıyla makine, kimya, çelik ve cam sanayilerinde büyük bir gelişme sağlamıştır. Bunların yanı sıra şeker rafinerileri, yünlü ve pamuklu dokuma üretimi önemli sanayi dallarını oluşturmaktadır. Bu sanayiler ülkenin tümüne yayılmış olmakla birlikte, daha çok güneyde Liège ile kuzeyde Anvers ve Gand liman kentlerinde yoğunlaşmıştır.
Dış ülkelere maden, makine, makine parçası, motorlu taşıtlar, kimyasal ürünler ve dokuma satan Belçika, nüfusuna oranla, dünyanın önde gelen sanayi ürünü satıcılarından biridir. Bu ticaretin büyük bir bölümü Avrupa Topluluğu’na üye olan ülkelerle yapılmaktadır.
Belçika İklimi
Belçika’da, deniz etkisi altında nemli ve ılıman bir iklim egemendir. Ortalama sıcaklık Gulf Stream’den dolayı yumuşak geçen kış aylarında 3°C; serin geçen yaz aylarında ise 17°C’dir. Sıcaklık, Kuzey Denizi’nden uzaklaştıkça azalır. Kışın en sert geçtiği bölgeler Hautes ve Fagne’dir. Grönland ve İzlanda üzerindeki alçak basınç, Azor üzerindeki yüksek basınç bölgelerinin etki alanına girdiğinden fırtınalara sıkça rastlanır. Yıllık ortalama yağış tutan 850 mm’dir.
Belçika Bitki Örtüsü
Ülkede, Avrupa’ya özgü farklı iki bitki örtüsü gözlenir: Çobanpüskülü, katırtırnağı, süpürgeotu, çançiçeği gibi tipik çalılar ve Belçika yaylalarında görülen yaprak döken ormanlar, sarmaşık çeşitleri , ayısarmısağı, cezayir-menekşesi vb.
Belçika Doğal Kaynaklar
Belçika, enerji gereksinimi açısından petrol ve doğal gaza büyük ölçüde bağımlıdır. Bu bağımlılıktan kurtulmak ve bağımsız olabilmek için nükleer enerjiye (Mol, Doel ve Tihange’de güç istasyonları) ve kömür işleyişinde yeni tekniklere önem verilir.Kempen (Campine) ocaklarından elde edilen ortalama 6 milyon ton kömür, yaklaşık yıllık ülke üretiminin toplamını oluşturur. Belçika’da başka enerji kaynaklan yoktur. Valon’ da doğal gaz araştırmalarından henüz sonuç alınamamıştır. Ancak, çok sayıda mineral yatakları vardır. Taşocakları, Glaverbel ve Val-St. Lambart’taki dünyaca ünlü cam işleri için hammadde hazırlar. Hesbaye ve Hainaut’da tebeşir, çimento endüstrisinin temelini oluşturur ve Anvers Kempen’de kil yatakları, Boom’da tuğla endüstrisi için hammadde sağlar. Yapı işlerinde kullanılan kayağantaş, mermer ve maltataşı, Belçika platolarında işlenir.
Belçika’da Kentler ve Halk
Belçika sanayileşmiş bir ülke olmasına karşın, ortaçağdan kalma mimari güzelliklerin çoğunu koruyabilmiştir. Başkent Brüksel, bir liman kenti olan Anvers, Gand, Louvain, Malines, Bruges, Ypres ve Tournai kentleri 13.-16. yüzyıllar arasında kurulmuştur. Eski evler sivri çatılı kiremit damları, tuğla duvarlı ve oymalı cepheleriyle, iki yanı ağaçlı caddeleri süsler. Ortaçağdan kalma kaleler, yüksek çan kuleleri ile etkileyici Gotik belediye sarayları, çanlarının çıkardığı hoş ezgilerle ünlü katedraller, bu katedralleri süsleyen Flaman resim ustaları Hubert ve Jan van Eyck, Peter Paul Rubens ve Anthony van Dyçk’in resimleri Belçika’yı çekici kılar. Renkli karnavalları, Brüksel’e ün kazandırmış olan dantel işlemeciliği ile ortaçağ geleneklerinin bazıları Belçika’da bugün de sürmektedir.
Kanallarda turistler için çok çekici olan özel kayık ve motor gezintileri yapılır. Deniz kıyısındaki Ostende ise, görkemli otelleri ve gazinolarıyla gözde bir dinlence yeridir.
Belçika’da nüfusun hemen hemen tümü okuryazardır. İlk ve ortaöğrenimin devlet desteğiyle yürütüldüğü bu ülkede, çeşitli yükseköğrenim kurumlarının yanı sıra, birçok üniversite vardır. Brüksel, Louvain, Anvers, Mons, Hasselt, Namur, Gand ve Liège üniversite kentleridir.
Halkın çoğunluğu Katolik olmakla birlikte, herkes dinini seçmekte özgürdür. Ülkede başlıca iki dil konuşulur; kuzeyde yaşayan Flamanlar Flamanca konuşur. Flaman halkı Hollandalılar’a benzer. Güneyde Fransızca; ülkenin bazı bölümlerinde ise Fransızca’nın bir lehçesi olan Valonca konuşulur. Valonlar Frârisızlar’a benzer. Sanayi, ticâret ve kültür merkezi olan Brüksel’de her iki dil de konuşulur.