Ömür çürütmek deyiminin anlamı
* Bir şeyi yaparak yaşlanmak ya da boşa zaman geçirmek.
* Uzun zaman emek vermiş olmak.
* Uzun zaman boşuna vakit vermiş olmak.
Örnek: Bu işte az mı ömür çürüttük?
Örnek 2: Anlaşılıyor ki bu işte ömür çürütmüşüz.
Örnek 3: Bu ev için bir ömür çürüttüm ben.
Ömür sürmek deyiminin anlamı
* İyi ya da rahat yaşamak.
* Yaşamı belli şartlar içinde sürüp gitmek (belli koşullar içinde yaşıyor olmak).
Örnek : Kente alışamadı, şimdi köyde ömür sürüyor.
Örnek 2: Uzun bir ömür sürdü dedem.
Ömür törpüsü deyiminin anlamı
* İnsanın ömrünü kısaltacak derecede rahatsızlık veren kişi yada olay.
* İnsanı sıkıntılarla, üzüntülerle yıpratan, yoran uzun ve yorucu iş.
* Ömrü gerçek manada kısaltan şeyler. Örneğin, sigara içmek gibi.
Ömür adam deyiminin anlamı
* Beğenilen, çok komik ve eğlenceli kimse.
* Hoş insan, çok hoşa giden, beğenilen kimse, değişik, ilginç düşünceleri, davranışları olan kimse.
Örnek: Fahri baba valla ömür adamsın, gülmekten kırdın geçirdin bizi.
Ömür geçirmek deyiminin anlamı
Yaşamak.
Örnek: Bu yaştan sonra, bu sahil kasabasında ömür geçirmek istiyorum.
Örnek 2: İhtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu. (F. R. Atay)
Ömürsün deyiminin anlamı
* Beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında kullanılan bir söz.
* Neşeli, hoşsohbet, komik, eğlendiren birisin anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Ömürsün Kadir Amca, ne gereği vardı bu kadar şey almanın.
Örnek 2: Ömürsün kız Hatice Abla, sen bizi güldürdün, Allah da seni güldürsün.
Ömür adamak deyiminin anlamı
Bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak, başka şeylerle ilgisini kesip yalnızca onunla ilgilenmek, bir şeyi tüm gücüyle yapmaya çalışmak.
Örnek: Kadın iki çocuğuna ömür adamıştı.
Örnek 2: Bu meslekte başarılı olman için, işe ömür adaman gerek.
Ömürler olsun deyiminin anlamı
Eli öpülenin öpene “çok yaşa” anlamında söylediği bir söz.
Örnek: Ömürler olsun evladım, zahmet edip geldiniz.
Ömür tüketmek deyiminin anlamı
* Hayatının sonuna yaklaşmak.
* Zorlu ve çileli bir hayat geçirmek.
Örnek: Babam, karşıdaki eski sarı handa ömür tüketmiş.
Örnek 2: İki serseri oğlu, inan ömür tüketir.
Ömür boyu deyiminin anlamı
Sağ kalındığı, yaşandığı sürece, ömür boyunca, yaşam boyu, yaşam boyunca, hayat boyu.
Örnek: Size ömür boyu mutluluklar dilerim.
Örnek 2: Bugün yaşadıklarımı ömür boyu unutmayacağım.
Ömre bedel deyiminin anlamı
Bir ömre değecek kadar (iyi, güzel, değerli).
Örnek: Seninle beraber geçen günlerim, bir ömre bedel.
Örnek 2: Tüm yorgunluktan sonra, annemin yüzündeki tebessüm ömre bedel.
Ömrü billah deyiminin anlamı
Hiçbir zaman, ya da şimdiye kadar.
Örnek: Ömrü billah yalan söylememiştir o.
Ömrü vefa etmemek deyiminin anlamı
Bir şeye kavuşamadan, bir sonuca ulaşamadan ölmek.
Örnek: Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi.
Örnek 2: Kızının düğününü görmeye ömrü vefa etmedi.
Ömrümün varı deyiminin anlamı
Gözümün nuru.
Örnek: Canımın içi, ömrümün varı, güzel kızım; söyle bakalım ne istiyorsun?
Ömrü hesap kitapla geçmek deyiminin anlamı
Ömrünü okuyup yazmakla, tasarılar kurmakla tüketmek.
Ömründe deyiminin anlamı
Hiçbir zaman.
Ömrünü vermek deyiminin anlamı
Hayatını bir şeye adamak.
Örnek: Şirketi bugünlere getirmek için ömrümü verdim.
Örnek 2: Köyün kalkınması için ömrünü vermiş bir kişidir.
Ömrünü harcamak deyiminin anlamı
Hayatını bir şeye adamak.
Örnek: Şirketi bugünlere getirmek için ömrümü harcadım.
Örnek 2: Köyün kalkınması için ömrünü harcamış bir kişidir.
Ömrüne bereket deyiminin anlamı
Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun anlamında kullanılır.
Örnek: Yardımın için teşekkür ederim. Ömrüne bereket!
Örnek 2: Ömrüne bereket, Allah yolunu açık etsin.
Ömrü uzamak deyiminin anlamı
* Uzun süre yaşamak.
* Çok dayanmak.
Örnek: İnsan böyle doğa içinde yaşarsa ömrü uzar.
Örnek 2: Arabayı dikkatli kullan ki ömrü uzasın.
Ömrüne ömür katmak deyiminin anlamı
Sevinmesine, mutlu olmasına sebep olmak.
Örnek: Bu yeni eve taşınmamız, ömrüme ömür kattı.
Örnek 2: Hastalığı yenmesi, ailesinin ömrüne ömür kattı.
Ömrü oldukça deyiminin anlamı
Yaşadıkça.
Ömrünü tüketmek deyiminin anlamı
* Hayatının sonuna yaklaşmak.
* Zorlu ve çileli bir hayat geçirmek.
Örnek: Şu eski sarı handa ömrümü tüketmiş babam.
Örnek 2: İki serseri oğlu, adamın ömrünü tüketti.
Ömrünü adamak deyiminin anlamı
Bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak, başka şeylerle ilgisini kesip yalnızca onunla ilgilenmek, bir şeyi tüm gücüyle yapmaya çalışmak.
Örnek: Kadın ömrünü çocuklarına adamış.
Örnek 2: Bu meslekte başarılı olman için, işe ömrünü adaman gerek.