Minnet; yapılan bir iyiliğin yükü, ağırlığı altında ezilme, iyilik yapana karşı kendini dâima borçlu hissetme, yapılan iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma, şükür, hamdetme, iyilik, yardım, bağış, lutuf, kerem, yapılan bir iyiliği başa kakma gibi anlamlara gelir. İşte minnet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Ona buna minnet etmeden yaşamak istediğimi biliyorsun değil mi?
– Yalnızca su mu? Canıma minnet, çabuk ver.
– Büyük mürşidimizin emrini minnet dolu gözlerle kabul ettim. (Y. Z. Ortaç)
– Bizlere gösterdiğiniz misafirperverlikten dolayı sizlere minnet duyuyorum.
– Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu. (N. Cumalı)
– Bu kızı minnet altında bırakacak bir şey söylemek mümkün değildi. (P. Safâ)
– Doktora minnet duyduğu için, organik ürünlerinden paketleyip hediye vermiş.
– Kendisini kapı dışarı atacak olsak onun canına minnet. (A. Midhat Efendi)
– Yaptığı hizmetlere minnettar kalan o kadar çok insan var ki.
– Kimseye karşı minnet altında kalmak istemem o yüzden lütfen teklifimi kabul edin.
– Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı. (H. Taner)
– İşini hakkıyla yapan bir memur görünce, inanın minnettar kalıyorum.
– Minnet Allâh’a ki erdik bu zamân-ı taraba / Şükr Mevlâ’ya ki gördük bu dem-i zîbâyı. (Nergisî
– Bir kimseye edilecek iyiliğin en mükemmeli o kimseyi minnet altında bırakmayanıdır. (Balzac)
– Minnet edenin sadakasını Allahü teâlâ kabûl etmez. (Hadîs)
– Minnet altında kalmamak için, bizim bahçeyi de temizlemiş.
– Allah’ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu. (C. Uçuk)
– Depremden sonra iki ay o ailenin evinde kaldıkları için onlara minnet duyuyorlar.
Bana yardım ettiğin için sana minnettarım.
– Hak Taâlâ kimseyi bir ferde muhtâc etmesin / Yoksa halkın ettiği ihsâna değmez minneti. (Şinâsî)
– Dik duracağız, güçlü olacağız, kimseye minnet etmeyeceğiz.
– Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum. (H. E. Adıvar)
– Hiç kimseye minnet etmez, kendinden başka kimseye değer vermezdi.
– Rızkı verecek Allah’tır, kuluna asla minnet etmeyeceğiz.
– Minnettarlığımın bir ifadesi olarak bunu size sunabilir miyim?
– Sadakalarınızın sevâbını minnet ve ezâ ile heder etmeyin, boşa çıkarmayın. (Bakara sûresi: 264)
– Minnet, “iyilik etmek” mânâsına geldiği gibi “yapılan iyilikleri birer birer sayarak başa kakmak” mânâsına da gelir. Bu ikinci mânâya olan minnet fenâ bir haslettir, yapılan iyilikleri mahveder. (Ömer N. Bilmen)
– Sağ olun, size minnetim sonsuzdur.
– Annem öldüğünde beni teyzem yetiştirdi o yüzden ona olan minnet borcumu asla ödeyemem.
– Minnet akıl ve iz’andan soyunmuş özü-vicdânı çürük kişilere yaraşır. Böyleleri bir kimseye bir iyilik ettikleri zaman onu ya söz veya davranışlarla açıklamaya kalkışarak zavallıyı mahcub eder ve gönlüne ızdırap yüklerler. (Ahmed Rıfat)
– Seven sırasında alacak iken verecek, söyleyecek iken susacak, gülecek iken ağlayacak, mihnetleri minnet bilecek, ağulara şeker diyecek… (S. Ayverdi)
Minnet ile ilgili deyimler ve anlamları
Minnet ile ilgili atasözleri ve anlamları
Minnet ne demek, örnek cümleler ve ayetler
Minnet Nedir?
Minnet İle İlgili ayetler