Et tırnak olmak deyiminin anlamı
* Ayrılmaz bir şekilde bir araya gelmek.
* Sıkı bir ilişkiye girmek, birbirinden kopmamak.
* Birbirlerinden ayrılamaz durumda olmak.
Tırnak göstermek deyiminin anlamı
Gözdağı vermek, korkutmak.
Tırnak sürüştürmek deyiminin anlamı
Kavgayı körüklemek.
Tırnaklarını sökmek deyiminin anlamı
Elindeki güçten yoksun bırakmak, etkisini yok etmek.
Örnek: İmkanı olsa bizim tırnaklarımızı söker.
Örnek 2: Size bu yanlışı yapanların tırnaklarını sökeceğim.
Tırnak sürtüştürmek deyiminin anlamı
Kavgayı körüklemek.
Tırnak kadar deyiminin anlamı
* Çok küçük.
* Çok az.
Tırnak takmak deyiminin anlamı
Kötülük yapmak için bahane aramak, birine musallat olmak.
Tırnak yeri deyiminin anlamı
Çakı gibi açılıp kapanan şeyleri açmak için üzere tırnak takmak için oyulmuş bulunan yer.
Tırnağı bile olamamak deyiminin anlamı
Birinden değerce çok aşağı olmak.
Örnek: Gamze, Buse’nin tırnağı bile olamaz.
Örnek 2: Sen kardeşinin tırnağı bile olamazsın.
Tırnağına değmemek deyiminin anlamı
* Değerce birinden çok aşağı olmak.
* Değerce bir şeyden çok aşağı olmak.
Örnek: Çok serseri, abisinin tırnağına değmez.
Örnek 2: Gelen mala gelsin, o araba senin tırnağına değmez.
Örnek 3: Dünyadaki hiçbir şey, sevdiğimin tırnağına değmez.
Örnek 4: Verdiğin üç kuruş para, kazandığım paranın tırnağına değmez.
Örnek 5: Bizim araba, senin arabanın tırnağına değmez İlhan Abi.
Tırnağı olamamak deyiminin anlamı
Birinden değerce çok aşağı olmak.
Örnek: Ahmet, Mehmet’in tırnağı olamaz.
Örnek 2: Sen kardeşinin tırnağı olamazsın.
Etle tırnak gibi deyiminin anlamı
Birbirlerine candan bağlı, sıkı ilişkili.
Örnek: Sınıfta üç arkadaş, etle tırnak gibiyiz.
Örnek 2: Etle tırnak gibiydik, ama bana yalan söyledi.
Dişli tırnaklı deyiminin anlamı
Saldırıcı olan, sözünü geçiren.
Attığı tırnak kadar olamamak deyiminin anlamı
Bir kimse, söz konusu olan kimseden değerce çok aşağı olmak.
Örnek: Çok saygısızsın, ablanın attığı tırnak kadar olamazsın.
Örnek 2: Çok abartma, sen o öğretmenin attığı tırnak kadar olamazsın.