Helikopter, yerden dikine havalanabilen ve aynı şekilde dikine inebilen bir kanatsız uçaktır. Leonardo da Vinci (1452-1519), pervanenin bir hava aracını taşıyabileceğini düşünüyordu. Çizdiği resimler bunu kanıtlıyor. Ama teknik imkânsızlıklar yüzünden tasarısını gerçekleştirememişti.
Fransız mühendisleri Bienvenu ve Lannoy, uçuş sırasında dengesi bir pervaneyle sağlanan bir aracın ilk yapımcılarıdır (1784); ancak onların helikopteri, Çinlilerden esinlenmiş basit bir oyuncaktan başka bir şey değildi. O zamanlar «jiravyon» denilen bu aracı uçurmak zordu. Pek çokları bu işe el atarak, helikopterin en garip ve hayal ürünü ilk Örneklerini yarattılar. İşte, onlardan biri olan ve daha Önce 1884 yılında yaptığı bir güdümlü balonla 7 kilometrelik bir kapalı devre yolculuğunu gerçekleştirmekle ün kazanan albay Renard da, dikey uçuşu inceledi ama büyük bir başarı elde edemedi.
Nihayet Paul Cornu, 1906 yılında Lisieux’de, bir helikopteri pilotuyla birlikte havalandırmayı başardı. Ancak helikopterin asıl babası Oemichen’dir; bu Fransız mühendisi 1923 yılında aracını beş metre yükseklikte uzun dakikalar tutmayı başardı. Aynı tarihte Pescara, helikopteriyle, havada 700 m. yol aldı.
Helikopterin icadı ve gelişimi detaylı bilgi için tıklayın!
Bu taşıt aracı her yerde büyük ilgi gördü. 1950 yılında Paris-Brüksel arasında bir ticarî hat işletmeye açıldı. A.B.D.’de ve Avustralya’da posta, kısmen bu araçta taşınıyor ve dağıtılıyor. Helikopter, askerlikle ilgili hizmetleri dışında, dağlarda hayat kurtarıyor, ağır yükleri binaların tepesine bırakıyor, yüz kadar yolcu taşıyor, tarlalarda ve bahçelerde ürünleri İlaçlıyor ve orman yangınlarına karşı savaşta çok önemli bir rol oynuyor.