Denizden çıkmış balığa dönmek deyiminin anlamı
Yeni bir işe, ortama, duruma alışmakta zorluk çekmek, sudan çıkmış balığa dönmek.
Örnek: Eski işinden ayrılıp, yeni işine başlayınca denizden çıkmış balığa dönmüştü.
Örnek 2: İstanbul’a ilk geldiğimizde, denizden çıkmış balığa dönmüştük.
Denizde kum, onda para deyiminin anlamı
Denizdeki kum gibi çok parası var, zengin anlamına gelir.
Örnek: İstediğini alıyor, denizde kum onda para.
Örnek 2: İşini parayla çözer, nasıl olsa denizde kum onda para.
Deniz tutmak deyiminin anlamı
Bir kimsenin deniz taşıtlarında sallantıdan dolayı başı dönmek, midesi bulanmak.
Örnek: Ne zaman vapura binse, deniz tutar.
Deniz çıkmak deyiminin anlamı
Denizde fırtına olmak.
Denizde kum, bende para deyiminin anlamı
Denizdeki kum gibi çok param var, zenginim anlamına gelir.
Örnek: İstediğimi alıyorum, denizde kum bende para.
Örnek 2: İşimi parayla çözerim, nasıl olsa denizde kum bende para.
Denize açılmak deyiminin anlamı
Kıyıdan çok uzaklaşmak.
Denize dökmek deyiminin anlamı
Düşmanı denize kadar sürüp yok etmek.
Örnek: İkinci hücumda düşmanı denize dökmeyi başardık.
Deniz ufku deyiminin anlamı
Denizle göğün birleşmiş gibi göründüğü uzak yerler.
Deniz zebercetleri deyiminin anlamı
Denizin sarımtırak, yeşil parıltılar halinde görünüşü.
Denizden bir avuç su gibi deyiminin anlamı
Bir şeyin asıl miktarına göre pek küçük bir miktar.
Deniz düşmek deyiminin anlamı
Denizdeki fırtına geçmek.
Örnek: Deniz düşmeden hareket etmemiz doğru olmaz.
Örnek 2: İki saattir deniz düşmedi, işimiz gerçekten zor.
Denizden geçip çayda boğulmak deyiminin anlamı
Büyük zorlukları ve sıkıntıları aşmışken, basit bir nedenle başarısızlığa uğramak.
Örnek: Denizden geçip çayda boğulması olacak iş değildi.
Örnek 2: Notları iyiydi ama devamsızlıktan kaldı, yani denizi geçip çayda boğuldu.
Örnek 3: Lütfen dikkatli davranın, denizi geçtik çayda boğulmak istemiyorum.
Deniz kurdu deyiminin anlamı
Usta ve tecrübeli denizci.
Örnek: Bir deniz kurdu olduğundan fırtınayı sezmişti.
Deniz bindirmek deyiminin anlamı
Denizde birden fırtına çıkmak.
Deniz durmak deyiminin anlamı
Denizdeki fırtına geçmek.
Örnek: Deniz durmadan hareket etmemiz doğru olmaz.
Örnek 2: İki saattir deniz durmadı, işimiz gerçekten zor.
Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak deyiminin anlamı
Gerçekte bulunmayan bir konu üzerinde varmış gibi savunuculuğunu yapmak, hayali konularda gereksiz söz söylemek.
Denize çıkmak deyiminin anlamı
Gezi veya av için kıyıdan ayrılmak.
Deniz aşırı ülkeler deyiminin anlamı
Denizler ötesinde bulunan memleketler.
Deniz yolu ile deyiminin anlamı
Denizden, bir deniz vasıtası ile.
Denizdeki balık servet değildir deyiminin anlamı
Uzak ihtimallere güvenmenin doğru olmadığını anlatır.
Denizi geçip çayda boğulmak deyiminin anlamı
Büyük zorlukları aşmışken küçük, önemsiz bir nedenle başarısızlığa uğramak.
Örnek: Denizi geçip derede boğulması olacak iş değildi.
Örnek 2: Notları iyiydi ama devamsızlıktan kaldı, yani denizi geçip derede boğuldu.
Örnek 3: Lütfen dikkatli davranın, denizi geçtik derede boğulmak istemiyorum.
Denize girse topuğu ıslanmaz deyiminin anlamı
En tehlikeli işten bile zararsız çıkar, çok şanslıdır.
Örnek: Bu ablam var ya denize girse topuğu ıslanmaz.
Örnek 2: Yine olan bize oldu, o adam denize girse topuğu ıslanmaz.