Kuzey Buz denizi, ulaşıma oldukça elverişsizdir. O yüzden bu deniz yoluyla, Atlas Okyanusundan Büyük Okyanusa geçmek için yapılan birçok girişim sonuçsuz kaldı. «Kuzeydoğu Geçidi», ancak XVIII. yüzyılda keşfedildi ve XIX. yüzyılın sonunda aşıldı. Kuzeydoğu Geçidi, Avrupa ve Kuzey Atlantik açısından, Norveç ve Rusya’nın Arktik Okyanusu kıyılarından Büyük Okyanus’a doğru bir deniz yolu rotasıdır. Kanada’nın batısındaki rota ise Kuzeybatı Geçidi olarak adlandırılır.
Norveçli Othere 870 yılına doğru Kuzey burnunu geçti, Beyaz denizi aştı ve Dvina ırmağının ağzına ulaştı. 1555 yılında İngilizler, Novaya Zemliya adasına vardılar. Birkaç yıl sonra, Guillaume Barents, Spitsbergen takımadalarını keşfettikten sonra Kara denizine ulaştı; ama dönüşte, yorgunluktan tükenerek öldü. Bu yoldan Uzakdoğu’ya ve Amerika kıtasına geçmek olanaksız görünüyordu.
Çar Petro, bundan emin olmak istedi ve bu amaçla 1725 yılında Danimarkalı Vitus Bering’i görevlendirdi. Bering, 1728 yılında gemisiyle Asya’yı kuzeyden dolaştıktan sonra güneye doğru yöneldi. Ne yazık ki sis, Amerika kıyılarını görmesine enğel oldu. Ama bir geçit bulunduğunu ve Asya’nın Amerika’dan çok ayrı olduğunu kanıtlamıştı. Kâşif, 1741 yılında daha sonra kendi adı verilen Avatcha adasında öldü ve gömüldü.
Kuzeydoğu geçidinde ilk tam yolculuk, İsveçli Nordenskjöld tarafından gerçekleştirildi. Vega adlı gemisiyle 1878 yılında Norveç’ten yola çıkan bu kâşif Kuzey Buz denizini kıyı boyunca geçtikten sonra, Bering boğazına vardığı sırada, buzlar arasında sıkışıp kaldı. Kışı orada geçirmeye karar verdi. 2 eylül 1879 günü, gemisi Japonya’nın Yokohama limanına ulaştı. O zamandan beri Ruslar, güçlü buzkıranlar yardımıyla, bankizler arasında bir geçidi açık tutmaya çalışıyorlar.