Vakit; zaman, imkan, fırsat, bir iş için alışılmış ya da bir işe ayrılmış zaman, çağ, belirlenmiş olan zaman, Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde “iken” anlamı veren bir söz, geçim yada para bakımından elverişli durum gibi anlamlara gelir. İşte vakit kelimesi ile ilgili cümleler.
– Burada araba bekleyerek vakit kaybediyoruz.
– Vakit vakit bana telefon da açardı.
– Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.
– Vakit vakit onunla konuşup dertleşiriz.
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te. (Y. Kemal Beyatlı)
– Arkadaşınla görüşüp vakit kaybetmek istemiyorum.
– Vakit vakit görüşmüşlüğümüz vardır.
– Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı. (S. F. Abasıyanık)
– Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.
– Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz.
Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok. (B. Felek)
– Dilekçeyi şimdi verirsek vakit kazanırız.
Şimdi bunun vakti değil.
– Top taca gidince, oyuncu vakit kazanmak için ayakkabısını bağlıyor.
– Vakit nakittir çocuklar; biraz daha seri olalım, işleri bugün bitirelim.
– Vaktin bilginleri, astronomi konusunu iyi açıklamışlar.
– Vakitsiz yemek yemekten vazgeç, gittikçe kilo alıyorsun.
– Bir sorunun olduğunda beni ara, vakit saat aramama.
– Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine.
– Kâhya – vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi – demişti. (Samim Kocagöz)
– Vakitli vakitsiz evden gitmesi beni rahatsız ediyor.
– Villamıza hırsız girmiş, vakit kaybetmeden polisi aradık.
– Haberi aldık, vakit kaybetmeden size geldik.
– Vakit kaybetmeden bir doktora görünsen iyi olur.
– Vakitler hayrolsun efendim, nereye böyle ailecek?
– Vakit daraldığı için ne yapacağını bilemez oldu.
– Yemekleri iftara yetiştirelim, vakit daralıyor.
– Ben okula gitmeden önce bir saatlik koşuya vakit ayırdım.
– Onun bu kadar para vermeye vakti yok.
– Gençler vakit daralıyor, sınava iyi hazırlanın.
– Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok.
– Bu iş biraz vaktini alacak, ama yardımına ihtiyacım var.
– Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
– Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek.
– Bizim servis vaktini şaşmaz, bak geliyor.
– Vaktim var, siz işinizi halledin.
– Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?
– Facebook’taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır
– Ne yazık ki vakti geldi.
– Hasat vakti geliyor, hazırlıklara başlamak lazım.
– Vaktiyle gelin de birlikte yemek yiyelim.
– Vaktiyle altın sarayda bir padişah yaşarmış.
– Uyku vakti geldi.