Hatim sözlükte; mühürlemek, sona erdirmek ve bitirmek demektir. Istılahta ise hatim, Kur’ân-ı Kerim’i başından sonuna kadar okuyup bitirmeye denir. Diğer bir ifade ile hatim, Kur’an-ı Kerim’i başından sonuna kadar yüzünden veya ezbere okuyarak bitirmeye denir. Esas gaye haline getirilmesi gereken hatim ise, Kur’an’ın kendisini bir taraftan dil ile okurken bir taraftan da onu anlamaya çalışmak, anladıklarımız üzerinde düşünmek ve onu hayatımıza hayat kılmaktır.
Yüce Allah’ın son kelamı olan Kur’ân-ı Kerim’i okumak, ecir ve sevabı en yüksek olan bir ibadettir. Hatta selef âlimlerinin ifadelerine göre ibadetler içerisinde hiç birisi Kur’ân okumaya denk değildir.
“Kur’ân okuyan mü’min, kokusu ve tadı güzel olan turunç gibidir. Kur’ân okumayan mü’min, tadı güzel ve fakat kokusu olmayan hurma gibidir. Kur’ân okuyan münafık, kokusu güzel fakat tadı acı olan fesleğen otu gibidir. Kur’ân okumayan münafık ise, kokusu olmayan acı yaban keleği gibidir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 36, Tevhid, 57)
Hatmin fazileti
Hatim hadisin ifadesiyle Allah’a sevimli olan amellerdendir. Bu hadis Tirmizi’de şöyle geçmektedir: İbni Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Bir adam: “Ey Allah’ın resulü, Allah’a hangi amel daha sevimlidir?” diye sordu. Resûlullah (sav), “Yolculuğu bitirince tekrar yola başlayan” cevabını verdi. Adam “Yolculuğu bitirip tekrar başlamak nedir?” diye sorunca: “Kur’ân’ı başından sonuna kadar okur, bitirdikçe yeniden başlar” cevabını verdi.” (Tirmizî, Kırâat 4)
Efendimiz (sav) Cebrail (a.s.) ile birlikte karşılıklı olarak Kur’an’ı baştan sona birbirlerine okuyarak mukabelede bulunmuşlar, yani bir manada hatim indirmişlerdir. Bu ve benzeri rivayetlerden hareketle, Kur’an’ı baştan sona okumanın sünnet olduğunu söyleyebiliriz. Diğer rivayetlere göre, Efendimiz (sas) devamlı Kur’an okur ve Kur’an ahlakıyla yaşardı. Hz. Aişe’ye Efendimiz (sas)’in ahlakından soranlara “siz hiç Kur’an okumuyor musunuz?” demiştir.
Peygamberimiz (sav)’in, Abdullah bin Amr’a yapmış olduğu tavsiyeden Kur’an’ın en az ayda bir defa hatmedilmesi gerektiğini anlıyoruz. (Buhari, Fezailü’l Kur’an, 34) Bu ve benzeri rivayetlerden hareketle âlimlerimiz, ayda bir Kur’an’ın tamamını okumayanın onu terk etmiş sayılacağını, okurken de esas olan anlayarak okumak olduğunu söylemişlerdir. (Fetavay-ı Hindiye) Yine Efendimiz (sav) üç günden daha az bir müddet içerisinde hatim yapanın ne okuduğunu anlamayacağını ifade buyurmuştur. (İbni Mace, İkame, 178; Ebu Davud, Kıraat,1; Tirmizi, Kıraat, 13)
Hatim Adabı
Kur’an, okunsun, anlaşılsın ve hayata hayat olsun diye indirilmiştir. Dolayısıyla önce onu güzel okumalı. Biz bu güzel okumaya Kur’ânî ifadesiyle tertil diyoruz. Yani, harflerin çıkışlarını iyi yaparak, acele etmeden, kelimeleri yutmadan, telaffuzları bozmadan okumalı. Hatmi bitireceğim diye hızlı hızlı okumak, tecvidine, harflerin mahrecine, ayetlerin manasına dikkat etmeden yapılan bir okuyuş, hedeflenen, istenilen bir okuyuş değildir.
İkinci olarak, Kur’an’ı hüzünle okumalı. Bu husus, bizzat Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in tavsiyesidir. Yine Efendimiz’in tavsiyelerinden biri de, Kur’an okurken ağlamaya çalışmaktır.
Üçüncü olarak, anlamak için Kur’an’ın mealine bakmalı, hatta tefsire yakın mealleri tercih etmeli. Bu konuda Suat Yıldırım Hoca’nın ve Ali Ünal Bey’in mealleri birer misal teşkil eder.
Dördüncü olarak Kur’an’ı hayatımıza gelmiş ve hiç gitmeyecek bir misafir gibi ağırlamalı. Yani yaşarken Kur’an’a göre yaşamaya çalışmalı.
Hatim sevabı
Hatim, kelime olarak bitirmek, sona erdirmek ise de, fıkıhtaki manası, bir kişinin, Kur’an-ı kerimi baştan sona kadar okuyup bitirmesi demektir. Hatmin önemi hakkında çok hadis-i şerif vardır. Birkaçının meali şöyledir;
(Kur’an-ı kerimi hatmedene, altmış bin melek istigfar eder.) [Deylemî]
(Kur’an-ı kerimi hatmedenin duası kabul olunur.) [Taberanî, İbni Hibban]
(Kur’an-ı kerimi hatmedenin, kabul edilen bir dua hakkı olduğu gibi kendisine Cennette bir ağaç da verilir.) [Hatib]
(Hatim yapanın dünya veya âhiret için ettiği dua kabul olur.) [Beyhekî]
(Hatmi okuyan ve dinleyenlerin duası kabul olur.) [Ebu Nuaym]
(Beş vakit namazdan sonra yapılan dua gibi, hatimden sonra yapılan dua da kabul olur.) [Taberani
(Hatim duası yapılan yerde hazır olan, ganimet dağıtılırken bulunan kimse gibidir. Hatme başlanan yerde bulunan, cihad eden gibidir. İkisinde de bulunan, iki sevaba da kavuşur ve şeytanı rezil eder.) [Hazinet-ül-esrar]
(Üç kere İhlas sûresini okuyan Kur’anı hatmetmiş gibi sevaba kavuşur.) [Ey Oğul İlmihâli]
Hatmin dinde yeri büyüktür. Din kitaplarında hatimle ilgili çok bilgi bulunmaktadır. İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Ramazan-ı şerifte Kur’an-ı kerimi hatmetmek önemli bir sünnettir) buyuruyor. (1/45)
İmam-ı Zahidî hazretleri, (Hatim okuyan hafıza az hediye vermemelidir) buyuruyor. Hafız, pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim okursa, okutanın hediye ettiğini alması caiz olur. Az diye itiraz ederse, aldığı haram olur. (Havi, Hadika, Berika)
Kur’an-ı kerimi kırk günde hatmetmek müstehabdır. Hatimden sonra yapılan dua kabul olur. Hatim bitince, yeniden hatme başlamak niyetiyle Fatiha okumalı. Hadis-i şerifte, (İnsanların en iyisi, hatmi bitirince yeniden başlayandır) buyuruldu. (Şir’a şerhi)
Kur’an-ı kerimin hatmedildiği yere rahmet yağar. Hatimde toplanmak ve hatimden sonra dua etmek müstehabdır. Abdullah ibni Abbas hazretleri, hatim okuyanın yanında adamını bulundururdu. Hatim biteceği zamanı işitince, kendi de hazır olurdu. Enes bin Malik hazretleri, hatmettiği zaman, çoluk çocuğunu toplayıp dua yapardı. Hatim bitince, ikincisine başlamak müstehabdır. (Kitab-üt-tibyan)
Kur’an-ı kerimi Fatiha’dan başlayıp Fil sûresine veya İhlas sûresine kadar okuyup, sonra olan birkaç sûreyi başkasına okutsa, o da birinciye vekil olarak kalan sûreleri okursa, Kur’an-ı kerimi başından beri okumuş olan, hatmetmiş olmaz. Bunlardan birini dinleyenler de, hatim dinlemiş olmazlar. Hiçbiri hatim sevabına kavuşamaz. (Behcet-ül-fetava)
Hatim Duası Hakkında Bilgi
Hatim Nedir
Hatim Duası Dinle (Hatim Duası Arapça – Türkçe)