Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm”kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi”manalarına gelmektedir. Istılahî olarak ise, tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek demektir.
Oruç; İslam’ın beş ana temelinden biridir. Ve müslüman, ergin, akıllı ve sağlıklı olan herkese farzdır. Allah Teâlâ, orucu, hikmeti gereği en mükemmel bir şekilde farz kılmıştır. Bunun içindir ki oruçlu kimseye, mutedil olarak orucunu tutmasını, oruçla kendisine zarar vermemesini ve oruca aykırı olan şeyleri de yiyip içmemesini emretmiştir.
Oruç, bir ibadettir ve oruca başlamakla kişi, bu başlamış olduğu orucu zimmetine geçirmiş olur. Başlanılan bu orucun bozulması ise kaçırılan işi yeniden elde etmek manasına kazayı gerektirir. Orucun sıhhatli bir şekilde devam edebilmesi için kaçınılması gereken durumlar vardır. Bunlardan imtina edilmediği takdirde orucun ya kazası ya da kazasıyla beraber keffâreti gerekir.
Kur’ân’dan orucun farziyetine delil
“Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki korunursunuz.”,
“O sayılı günler, Ramazan ayıdır. O Ramazan ayı ki insanlığa bir rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi. Artık sizden kim Ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruç tutsun. Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah’ı tazim etmenizi ister. Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir.”(Bakara 2/185)
Sünnet’ten orucun farziyetine delil
“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Peygamber Efendimizin Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmak, gücü yetenler için Beytullah’ı ziyaret etmek.”
Diğer bir rivayet de şöyledir: “Saçı başı dağınık bir adam Peygamber Efendimiz’e gelerek: “Ya Rasûlallah! Allah’ın üzerime oruç olarak neyi farz kıldığını bana haber ver.”dedi. Peygamber Efendimiz bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ramazan ayını (orucunu) farz kıldı.”Adam: “Benim üzerimde bundan başka bir borç var mıdır?”diye sorunca, Peygamber Efendimiz: “Hayır, ancak kendiliğinden nafile olarak yaparsan bu müstesna.”buyurdu. Adam, bundan sonra sorularına devam ederek: “Allah’ın bana farz kıldığı zekâttan haber ver.”dedi. Peygamber Efendimiz ona İslâm’ın gösterdiği yolları ve esasları anlattı. Bundan sonra adam şöyle dedi: “Sana ikramda bulunan Allah’a yemin olsun ki, bu söylenenlerden ne fazla ne de eksik yaparım.”Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Eğer doğru söylüyorsa, bu adam kurtulmuştur, yahut cennete gidecektir.”
Orucun temel şartları nelerdir?
Oruç tutmak için niyet etmek, niyetin başlama ve bitme zamanını bilmek, tan ağarmaya başlamasından güneş batıncaya kadar orucu bozan şeylerden sakınmak gerekir.
Oruca niyet nasıl edilir?
Oruç tutmak için niyet şarttır. Niyet, akşam ya da sahurda yemek yedikten sonra “Allah rızası için ramazan orucunu tutmaya niyet ettim” diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek şart değildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrıca bir niyettir.
Oruc tutmanın farz olmadığı durumlar nelerdir?
1- Yolculuk
2- Hastalık
3- Gebelik ve çocuk emzirmek
4- Yaşlılık
5- Aşırı açlık ve susuzluk
6- İkrah
Keffaret nedir?
Bozulan bir günlük Ramazan orucu yerine altmış gün oruç tutmak.
Kaza nedir?
Bozulan oruçun yerine günü gününe oruç tutmak.
Orucu Bozan ve Yalnız Kazayı Gerektiren Durumlar Nelerdir?
– Beslenme gayesi taşımayan ve mutat olarak yenilmesi adetten olmayan şeyleri yemek. Çiğ pirinç, hamur, un gibi şeyleri yemek gibi…
– Ağza giren kar ve doluyu isteyerek yutmak, su içme manasını taşıdığından orucu bozarken, ağza gayri iradî giren yağmur ve kar suyunun yutulması orucu bozmaz.
– Bir kimse oruçlu olduğunu bildiği halde yanlışlıkla bir şey yeyip içerse orucu bozulur ve kaza gerekir. Abdest esnasında boğaza su kaçması gibi…
– Diş etlerinin kanaması durumunda kan tükürükten fazla olup boğazdan aşağı giderse oruç bozulur ve kaza gerekir, kan tükürükten fazla değilse orucu bozmaz.
– Kasdî olarak kusma gerçekleşirse sadece ağız dolusu olursa oruç bozulur. Kasdî olarak yapılmayan kusmalar oruca zarar vermez.
– Ağır bir işte çalışan kimsenin hastalanarak kendisine bir zarar gelmesinden korkması durumunda orucunu bozması
– Unutarak yeyip içtikten veya cinsel ilişkide bulunduktan sonra orucun bozulduğu zannıyla yeyip içmek
– İmsak vakti girdiği halde vaktin girmediğini zannedip yeyip içmek; aynı şekilde güneşin battığını zannederek yemek içmek
– Eşlerin cinsî birleşme olmaksızın şehvetlerini başka bir yolla tatmin etmeleri
– Ramazan ayı dışındaki oruçlarda bilerek bozmak kazayı gerektirir. Ramazanın kazasını veya keffaretini tutarken bilerek bozmak da kazayı gerektirir, keffaret gerekmez.
– Buruna ve kulağa ilaç damlatmak orucu bozarken göze damlatılan ilacın oruca bir tesiri yoktur.
– Kendi isteğiyle içine veya genzine duman çekmekle oruç bozulup sadece kaza gerekirken, sigara ve nargile içmek ise keffâreti gerektirir. Çünkü bunlar iştahla yapılır ve keyif verir.
– Ramazan orucuna niyet etmeyerek orucu yemek
– Ramazan orucuna niyetlendikten sonra semavî bir arızanın ortaya çıkması. Hastalanmak, hayız veya nifas olmak gibi…
– Oruçlu ve mukim olan bir kimsenin sefere çıktıktan sonra bir şey yeyip içmesi
– Ne oruca ne de oruç tutmamaya niyet etmeden (kalben veya dille) Ramazan ayının gündüzünde bir şey yeyip içmemek kazayı gerektirir. Zira ibadet, niyet ister. Niyetsiz ibadet olmaz.
Orucu Bozan ve Hem Kazayı Hem de Kefâreti Gerektiren Durumlar Nelerdir?
Oruç keffâreti, Ramazan ayına has bir durumdur. Zira keffâret, Ramazan orucunun kasten bozulmasının bir cezasıdır. Keffâret, hem ukûbet hem de ibadet manası taşımaktadır ve ukûbet (ceza) yönü daha ön plandadır. Özürsüz olarak orucu bozmanın günahı tevbe ile giderilemeyeceğinden keffâret gereklidir. Ramazan orucunu tutmayanlara keffâret değil de sadece kaza gerekmesi bunun daha hafif oluşundan değil onun cezasının ahirete kalmasından kaynaklanmaktadır. Zira bir hadis-i şerifte Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allahu teâlâ’nın kendisine izin verdiği haller dışında olmak üzere Ramazanda bir gün oruç yiyen kimse, ömrü boyunca oruç tutsa dahi bağışlanmaz”(Beyhakî, Sünenü’s-Sağîr)
– Orucu bozup kazayla birlikte kefâreti gerektiren durumların başında cinsî münasebet gelmektedir. Zira Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem hazretleri cinsî münasebet sonucunda orucu bozulan şahsa kefâret tutması gerektiği hükmünü vermiştir. (Buhârî, “Savm”, 30)
– Kefâreti gerektiren durumlar esasında üçle sınırlandırılmıştır. Bunlar bilerek ve isteyerek olmak kaydıyla yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktır. Oruca başladıktan sonra hastalık, hayız ve nifas hali, yolculuk, ikrah (birisi tarafından zorlanma), korkutma ve yanılma gibi oruç tutmamayı mübah kılan bir özür ortaya çıkarsa yalnızca kaza yeterli olur.
– Ramazan ayı dışında tutulan bütün oruçların bilerek ve isteyerek bozulması durumunda sadece kaza etmek yeterli olur.
– Bir kimse Ramazan orucunu bilerek bozması durumunda iftar vakti girmeden önce kendisine hastalık, hayız veya nifas gibi “gayri iradi” haller zuhûr ederse bu kimseden keffâret düşer. Hastalık kendi zorlamasıyla yani “iradi” olursa buna itibar edilmez, yani keffaret düşmez. Aynı şekilde oruçlu ve mukîm olan kimse yolculuğa çıktıktan sonra orucunu bozarsa kendisine keffâret değil kaza lazım gelir.
ORUÇ İLE İLGİLİ HABERLER
Oruçluya mekruh olan durumlar nelerdir?
Oruçluya mekruh olmayan şeyler nelerdir?
Orucun kazası ve kefareti nedir?
Orucu bozup hem kazayı hemde kefareti gerektiren durumlar nelerdir?
Orucu bozup kazayı gerektiren durumlar nelerdir?
Orucu bozmayan durumlar madde halinde kısaca
Oruca ne zaman niyet edilmeli?
Orucun temel şartları nelerdir?
Oruç çeşitleri nelerdir kısaca
Ramazan ayında kimler oruç tutmayabilir?
Oruç ve iftar ne demektir?
Oruç nedir neden tutulur?
Oruç nedir ve kaç çeşit oruç vardır
Oruç fidyesi nedir?
Orucun bireye ve topluma faydaları nelerdir maddeler halinde