Pis pis düşünmek deyiminin anlamı
* Derin ve üzüntülü düşünceye dalmak.
* Karamsar, derin ve üzüntülü bir düşünceye dalmak.
Örnek: Pis pis düşünmeyi bırak da bir yol arayalım.
Örnek 2: Pis pis düşüneceğine kalk ta işin ucundan tut.
Hür düşünmek deyiminin anlamı
Herhangi bir iç ya da dış kısıtlamaya bağlı olmadan düşünebilmek.
Enine boyuna düşünmek deyiminin anlamı
* Bir şeyi en ince detayına kadar tamamen düşünmek.
* Her yönü ile, eksiksiz, bütün ihtimalleri göz önünde tutarak.
* İri yarı, gösterişli (adam).
* Çok ince ayrıntıları ile, eksiksizce, enikonu
Örnek: Bu öneriyi enine boyuna düşündükten sonra karar vermelisin.
Örnek 2: Şu meseleyi enine boyuna bir kez daha düşünelim.
Örnek 3: Örnek: Hulusi Bey elli yaşlarında, enine boyuna bir adamdı. (H. Taner)
Örnek 4: Benimle enine boyuna serbest konuşmaktan zevk alırdı. (Y. K. Beyatlı)
Arpacı kumrusu gibi düşünmek deyiminin anlamı
* Derin derin ve kaygı içinde düşünmek.
* Derin derin ne yapacağını bilemeden, çaresizlik içinde düşünüp durmak.
* Ne yapacağını bilmeyerek derin derin düşünmek.
Örnek: Öyle arpacı kumrusu gibi ne düşünüp duruyorsun?
Kara kara düşünmek deyiminin anlamı
Çok üzüntülü olmak, kötümser bir hava içinde düşünmek, düşünceye dalmak.
Örnek: Kontenjanlar, ataması yapılmayan öğretmenleri kara kara düşündürüyor.
Örnek 2: Geleceği için kaygılıydı, birikimleri de yoktu, kara kara düşünüyordu.
Düşünüp taşınmak deyiminin anlamı
Bir meseleyi enine boyuna tartmak, konuyu bütün yönleriyle incelemek, iyice düşünüp ona göre davranmak.
Örnek: Acele etme, düşünüp taşın öyle karar ver.
Örnek 2: Düşünüp taşındıktan sonra o işi kabul etti.
Örnek 3: Bu ödevi nasıl yapacağımızı düşünüp taşınmamız lazım.
Düşünmek taşınmak deyiminin anlamı
Bir meseleyi enine boyuna tartmak, konuyu bütün yönleriyle incelemek, iyice düşünüp ona göre davranmak.
Örnek: Bu ödevi nasıl yapacağımızı düşünmek taşınmak lazım.
Örnek 2: Acele etme, böyle şeyleri düşünmek taşınmak gerekiyor.
Örnek 3: Düşünüp taşındıktan sonra o işi kabul etti.
Düşünceye dalmak deyiminin anlamı
Dalgın bir durumda düşünmek.
Örnek: Düşünceye dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı.
Örnek 2: Yine düşünceye dalmışsın, sorun yoktur umarım.
Düşüncenin ışığı altında deyiminin anlamı
Bir durum veya düşüncenin konuyu aydınlatmasından yararlanarak, onu göz önünde tutarak anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Verdiğimiz bilgiler ışığı altında, elinizdeki formları doldurun.
Örnek 2: Paragraftaki bilgiler ışığında soruları cevaplandırın.
Örnek 3: Bizleri ayet ve hadislerin ışığı altında aydınlatmaya çalıştı.
Düşünceye varmak deyiminin anlamı
Bir görüşe veya karara varmak, bir inanca ulaşmak
Düşüncelere dalmak deyiminin anlamı
Dalgın bir şekilde uzun uzadıya düşünmek.
Örnek: Düşüncelere dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı.
Örnek 2: Yine düşüncelere dalmışsın, sorun yoktur umarım.
Düşüncesine uymak deyiminin anlamı
Birinin fikirlerine göre hareket etmek.
Örnek: Annenin düşüncesine uyarsan, sorunla karşılaşmazsın.
Düşün taşın deyiminin anlamı
Konuyu bütün yönleriyle iyice düşün.
Örnek: Sen bir süre düşün taşın, sonra cevabını verirsin.
Örnek 2: Bence bu teklifi iyi düşün taşın.
Düşüncesini açmak deyiminin anlamı
Görüşünü bildirmek.
Düşüncesini almak deyiminin anlamı
Herhangi bir konuda birinin fikrini, görüşünü öğrenmek.
Örnek: Tercihlerin konusunda öğretmeninin de düşüncesini almayı unutma.
Örnek 2: Konu hakkında sizin de düşüncenizi almak isterim.