Mütemadiyen; sürekli bir biçimde, devamlı, hiç ara vermeksizin, durmadan, arkası kesilmeyerek, biteviye gibi anlamlara gelir. İşte mütemadiyen kelimesi ile ilgili örnek cümleler.
– Mütemadiyen vahşilerden, korsanlardan bahsettik. (S. F. Abasıyanık)
– Her gün dolup boşalıyor, sandalyeler mütemâdiyen yer değiştiriyorlar (Peyâmi Safâ)
– Geceden beri mütemadiyen kar yağıyor (Y. Kemal)
– Merhum hep bunları okurdu ve beynini mütemadiyen hayal doldururdu.
– Yunanlar bu köye mütemadiyen küçük kıtalar halinde gelmişler, her gelen kıta evlere girerek canlı, cansız ne bulduysa almış ve ahaliyi para için mütemadiyen dayakla, işkence ile tazyik etmiştir.
– Menfilerin en kuvvetlisi bile mütemadiyen menfi kaldıkça, mütemadiyen devam eden müspete mağlup olmaya mecburdur (N. F. Kısakürek)
– Başlayan kazı çalışmaları her yıl mütemadiyen devam edecek olup bu amaçla ayrılan yeterli miktarda ödenek bulunmamaktadır
– Bu sefer de her gün gördüğüm insanlarla mütemâdiyen seyrettiğim işlerden bana bir bıkkınlık geldi (Refik H. Karay).
– Kölecilik, kadın taciri ve mütemadiyen artmakta olan suç oranı irdelediği sorunlar arasındadır.
– Kazanmak, kazanmak, gene kazanmak, mütemadiyen kazanmak istiyordu…
– Seni mütemadiyen seveceğim.
– Mütemadiyen kazanmaya alışık olduğu için kendisi çok hırslı bir insandır.
– Ana dilinin ve vatan tarihinin geçmişi ve modern problemlerine dair radyo ve televiziyon programlarında mütemadiyen iştirak ediyor.
– Sabahın pembe, beyaz tülleri sıyrıldıkça mütemadiyen berraklaşan fezada çıt yok. (A. H. Müftüoğlu)
– O sene yeni kurduğumuz takım maalesef mütemadiyen maç kaybediyordu.
– Fahr-i Kâinât Efendimiz, ömrü boyunca Uhud’u ve Uhud şehîdlerini ziyârete mütemâdiyen devâm etmiştir.
– Her sene mütemadiyen düzenlenen basketbol turnuvasını bu sene de bizim okul kazandı.
– Babam mütemadiyen gidiyordu ve çaresizce arkasında bakıyordum.
– Hakkındaki söylentiler günümüzde bilim adamlarınca araştılır olmuştur, bu yüzden mütemadiyen hakkında yeni bilgilere ulaşılmaktadır.
– Yağız bir at mütemâdiyen ufuklara doğru kişniyor (Ahmet Hâşim)
– Ve bazı vakitlerde başım secdede olduğu halde, mütemadiyen ağlıyorum. Günahımın azameti, cürmümün hadsizliği beni titretirken, sevgili Üstadımın duası, Cenâb-ı Hakkın rahmeti, beni teselli ediyor. Kaynak: Rüştü’den Bediüzzaman’a: Başım secdede olduğu halde, mütemadiyen ağlıyorum. (Rüşdü Efendi)