Musahhar; zaptedilmiş, fethedilmiş, teshîr olmuş, ele geçirilmiş, emir altına girmiş, itaat ve hizmete alınmış, emir altına girmiş, istenilen hale konulmuş, birine bağlanmış gibi anlamlara gelir. İşte müsahhar kelimesi ile ilgili cümleler.
– O Allah ki, içinde gemileri O’nun emriyle yüzdürmeniz için denizi size musahhar (emre amade) kıldı. Ve O’nun fazlından istemeniz için. Umulur ki, böylece siz şükredersiniz. (Casiye suresi 12)
– Ya Rabbi! Nefsimizi bize musahhar kıl, onun bizi saptırmasına fırsat verme.
– Sen, kapısında Süleymanların karınca olduğu öyle bir pâdişâhsın ki, on sekiz bin âlem senin emrine müsahhar kılınmıştır. (şâir Itrî)
– Köle efendisinin ve tebaa pâdişâhının irâdesine tâbi ve müsahhar olurlar (Ahmet A. Konuk)
– Müsahhar emrine hep cümle eşyâ / Senindir kul senindir hükm efendi (Aziz Mahmud Hüdâyî)
– Yedi iklîmi müsahhar ediser / Hanları kendüye çâker ediser (Ahmedî)
– Zülkarneyn kelimesi “iki asır sâhibi” mânâsına gelmektedir. Dünyânın şark ve garbını dolaşması, Allâh’ın kendisine nûr ve zulmeti Mûsâhhar kılması
(emrine vermesi) gibi sebeplerle O’na Zülkarneyn lâkabı verildiği nakledilmektedir.
– Bütün o büyük ülkeleri musahhar eyledi.
– Çün müsahhar oldu şâha Mısr u Şam (Ahmedî)
– Bütün onlar; senin mülkünde, senin emrin ve kudretin ile senin irade ve tedbirin ile senin ilmin ve hikmetin ile musahhar ve muvazzaftırlar. (Bediüzzaman Said Nursi)
– Göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından bir lütuf olarak insanoğluna musahhar kılan Rabbimiz (Casiye, 45/13.), ona nimetlerinin karşılığı, kulluğun gereği ve huzurlu/güvenli bir hayatın teminatı olarak yeryüzünü ıslah, inşa ve imar etme sorumluluğunu yüklemiştir.