Delalet sözlükte; yol göstermek, kılavuzluk etmek, belirtmek, göstermek, anlatmak, demeye gelmek, aracılık, rehberlik, alâmet, iz, delil, işaret, nişan gibi anlamlara gelir. Delâlet kelimesi dil ve edebiyat, mantık, cedel, fıkıh usulü gibi ilimleri yakından ilgilendiren ve söz, davranış, yazı, hareket, durum gibi herhangi bir şeyin belli bir bilgi, anlam ve hükümle bağlantısını ifade etmek üzere müştereken kullanılan bir kavramdır. İşte delalet ile ilgili örnek cümleler.
– Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. (E. Ekrem Talu)
– Etrafta tehlikeye delâlet edecek hiçbir şey görünmüyordu (Reşat N. Güntekin)
– Yazık ki Konya çarşısı hakkında ancak delâletlerle fikir sâhibiyiz (Ahmet H. Tanpınar)
– Bir yol bulayım delâlet eyle (Abdülhak Hâmit)
– Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş. (A. Haşim)
– Suphi, can sıkıntısına delâlet eder bir tavırla bir sandalye üzerine oturmuş, düşünüp duruyordu (Nâbîzâde Nâzım)
– Bir fener insana karanlıkta nasıl delâlet ederse bu arzu da yeis içinde bulunan bu ihtiyara öyle rehberlik eder (Sâmipaşazâde Sezâî)
– Fahr-i Kâinât Efendimiz’in, Hak katındaki ulvî makâmına delâlet eden âyet-i kerîmelerin bir kısmı şöyledir; “(Rasûlüm!) Biz Sen’i ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (el-Enbiyâ, 107), “Rasûl’e itaat eden Allâh’a itaat etmiş olur…” (en-Nisâ, 80)
– On dört asırdır yüz milyonlarca hemcinsim onun delâleti ardınca yürüdü (Rûşen E. Ünaydın)
– Yâhut bize delâlet et, bizimle berâber Balkan’a çık (Ömer Seyfeddin)
– Halep içinde bahara delalet eden işaret yoktur. (R. H. Karay)
– Yüce Allah Alâk Sûresi’nde insanı en düşük mertebelerden en yücesine naklettiğini hatırlatır. Böylece önce Allâh’ı tanımaya akıl yoluyla delâlet eden yaratılışa işaret eder. İkinci olarak işitme yoluyla delâlet eden okuma-yazmaya dikkat çeker. Yani aklî ve naklî ilimleri birleştirir.”
– Ben akldan isterim delâlet / Aklım bana gösterir dalâlet (Fuzûlî)
– Kelâmın hayırlısı kısa olup çok mânâya delâlet edendir (Kâtip Çelebi)
– Dumanı gördüğümüzde hemen ateşe intikal ederiz. Çünkü “ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” Bu durumda duman, ateşe delalet eder.