Remel sözlükte sür’at ve acele ile gitmek, koşmak, az yağmur yağma, bir şeyde ziyadelik, ilave gibi anlamlara gelir. Dînî bir kavram olarak remel, tavafta kısa adımlarla koşarak ve omuzları silkerek çalımlı bir şekilde yürümek demektir. Yani remel, Kâbe’nin etrafında usulüne uygun biçimde dönmek anlamına gelen fıkıh terimidir.
Tekrar belirtmek gerekirse remel, Hac’da ızdıba halinde yani ihramın bir ucunu sağ koltuğu altından alıp sol omuz üzerine atarak tavafın ilk üç devresinde adımları kısaltmak omuzları silkelemek suretiyle süratli ve çalımlı bir şekilde yürüme anlamında bir terimdir.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) ashabıyla birlikte hicretin yedinci yılı Zül-Kade ayında umre yaparlarken müşrikler onların zor durumda olduklarını, Medine’de hastalıklara yakalanıp zayıf düştüklerini söyleyerek Daru’n-nedve önünde toplanıp onları seyre başlamışlardı. Rasul-i Ekrem (s.a.s) de sağ omzunu açık bırakarak remel, hervele şeklinde yürümüş ve, Bu gün onlara kendisini güçlü gösterene Allah rahmet etsin” buyurmuştur.
Izdıba ve remel, erkekler için sünnettir. Remel sadece kendisinden sonra sa’y edilmeyecekse remel de yapılmaz. Nafile tavaflarda sa’y olmadığı için ızdıba ve remel de yoktur. Vacib olan veda tavafından sonra sa’y olmadığı için ızdıba ve remelde yapılmaz. Kudum tavafında remel yapılırsa, ziyaret tavafında yapılmaz. Şayet kudum tavafında remel yapılmamış ise, ziyaret tavafında yapılır. Bu daha faziletlidir.